Primer santral sinir sistemi (SSS) lenfomalarının görülme sıklığında son yıllarda artış olmakla birlikte tüm beyin tümörlerinin yaklaşık %0.85-2'sini oluştururlar. Konjenital ve kazanılmış immün yetmezlikli hastalarda (AIDS), özellikle AIDS ile birlikte primer SSS lenfomalarının görülme sıklığı artmıştır. Sporodik veya immünsüpresif primer SSS lenfomalarında tedavi yöntemi olarak radyoterapi (RT) daha sık kullanılmaktadır. İmmünsüpresif olmayan hastalarda, tüm beyin ışınlaması (40-50 Gy) ve primer tümöre yönelik lokal boost uygulaması başarılı sonuçlar vermiştir. Klinik ve radyolojik cevap oranlarının yüksek olmasına ve etkili palyasyon sağlanmasına rağmen tek başına radyoterapi ile rekürrens sık ve ortanca sağkalım 10-18 ay gibi kısa sürelidir. Radyoterapiye kemoterapinin (KT) eklenmesi ile sağkalımda gelişme sağlanabileceği düşünülmüştür, fakat kombine tedavi modellerinin kullanılmasıyla da sağkalımda gelişme elde edilememiştir.
The prevalence of primary central nervous system (SSS) lymphomas has increased in recent years, but they make up about 0.85-2% of all brain tumors. In congenital and acquired immune disability patients (AIDS), the prevalence of primary SSS lymphomas, especially with AIDS, has increased. Radiotherapy (RT) is more frequently used as a treatment method for primary SSS lymphomas. In non-immunosuppressive patients, all brain radiation (40-50 Gy) and local boost application for primary tumors have given successful results. Although the rates of clinical and radiological responses are high and effective palliation is provided, recurrence with radiotherapy alone is frequent and median survival is as short as 10-18 months. It is believed that the addition of chemotherapy (KT) to radiotherapy could provide development in survival, but the use of combined treatments has not achieved development in survival.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|