Türk ulusçuluğu idealleri içinde gelişen Milli Mimari Rönesansı, çıkış noktası Avrupa’daki seçmeci mimarlık anlayışı olmakla beraber, Selçuklu ve Osmanlı mimarisine yönelik bir derlemecilik yansıtır. Eğitimlerini 1908–1918 yılları arasında tamamlamış olan genç Türk mimarları, 1908 yılından 1930’lara kadar süren Milli Mimari Rönesansı’nı öncelikle bir Türk “milli” üslubu olarak benimsemişlerdir. Söz konusu üslubun İzmir’deki karakteristik örneklerinden olan Milli Sinema ve Milli Kütüphane binaları hem yapıldığı dönemde hem de günümüzde İzmir’in kültür hayatında önemli bir yere sahip olmanın yanında kentin dokusu içindeki ayrıcalıklarını da sürdürmektedir. Bu çalışmada, adı geçen yapılar çizim ve fotoğraflar eşliğinde ayrıntılı olarak tanıtılacak, inşa edildikleri dönemin kültürel ortamındaki yerleri ve ideolojik simgesellikleri ortaya konacaktır.
The National Architecture Renaissance, which develops within the ideals of Turkish nationalism, is the starting point of the choice of architecture in Europe, while reflecting an editing of the Selçuklu and Ottoman architecture. Young Turkish architects, who completed their education between 1908-1918, adopted the National Architectural Renaissance, which lasted from 1908 to 1930, primarily as a Turkish "national" style. The National Cinema and National Library buildings, which are the characteristic examples of this style in Izmir, continue to have their privileges in the city's tissue, as well as in the time when it was built and today in Izmir's cultural life. In this study, the designated structures will be presented in detail, accompanied by drawings and photographs, and the places and ideological symbols in the cultural environment of the time they were built.
Alan : Filoloji; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|