Anadolu ağızlarının bölgeden bölgeye değişen zengin söz varlığı içerisinde dil ve kültür tarihimize kaynak olacak nitelikte kelimeler vardır. Bu kelimelerden biri de geregüdür. İlk olarak Bilge Kağan Anıtı’ndaki; Sir Tokuz Oguz iki Ediz kerekülüg begleri, budunı “Sir Dokuz Oğuz iki Ediz çadırlı beyleri, milleti” cümlesinde kullanılmıştır. Bu cümlede kerekülüg “çadırlı göçebe”, kerekü “çadır, kışlık ev” anlamına gelir. Reşideddin Oğuznamesi’ne göre Selçukluların bilinen ilk atası Keregüçi Hoca oğlu Toksurmış ile birlikte kereküçilik mesleğini icra etmişlerdir. Köktürkçede kullanılan kerekü kelimesinin bir meslek adı olarak keregüçi şeklinde Selçuklularda kullanıldığı görülür. Anadolu ağızlarında geregü, gerevü, gerevi, gereğü vb. şekillerde yer alır. Sözlü kaynaklardan alınan bilgilere göre Kastamonu/Araç, Karaman/Ermenek, Yozgat/Sarıkaya ve Samsun ağızlarında Bilge Kağan Anıtındaki ve Divânu Lügâti’t-Türk’teki “çadır” anlamını aynen koruduğu görülür. Tokat, Samsun, Sinop gibi yerlerde; “sırık, direk, dal”, Konya’da “pazar günü”, Isparta ağzında “lale” anlamında kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu çalışmada konargöçer kültürün bir taşıyıcısı olan keregü/geregü kelimesinin tarihî lehçelerdeki ve Anadolu ağızlarındaki durumu ele alınacaktır. Eski Türkçedeki benzer örneklere ve Anadolu ağızlarındaki ger, gereñ, gerek, gerdenge, gerdengeç, geregüç gibi varyantlara dayanarak yapısı ve kökeni üzerine fikirler ortaya konulacaktır. Ayrıca sözlü kaynaklardan elde edilen bilgilerle Derleme Sözlüğü’ne katkı sunulacaktır.
Anadolu ağızlarının bölgeden bölgeye değişen zengin söz varlığı içerisinde dil ve kültür tarihimize kaynak olacak nitelikte kelimeler vardır. Bu kelimelerden biri de geregüdür. İlk olarak Bilge Kağan Anıtı’ndaki; Sir Tokuz Oguz iki Ediz kerekülüg begleri, budunı “Sir Dokuz Oğuz iki Ediz çadırlı beyleri, milleti” cümlesinde kullanılmıştır. Bu cümlede kerekülüg “çadırlı göçebe”, kerekü “çadır, kışlık ev” anlamına gelir. Reşideddin Oğuznamesi’ne göre Selçukluların bilinen ilk atası Keregüçi Hoca oğlu Toksurmış ile birlikte kereküçilik mesleğini icra etmişlerdir. Köktürkçede kullanılan kerekü kelimesinin bir meslek adı olarak keregüçi şeklinde Selçuklularda kullanıldığı görülür. Anadolu ağızlarında geregü, gerevü, gerevi, gereğü vb. şekillerde yer alır. Sözlü kaynaklardan alınan bilgilere göre Kastamonu/Araç, Karaman/Ermenek, Yozgat/Sarıkaya ve Samsun ağızlarında Bilge Kağan Anıtındaki ve Divânu Lügâti’t-Türk’teki “çadır” anlamını aynen koruduğu görülür. Tokat, Samsun, Sinop gibi yerlerde; “sırık, direk, dal”, Konya’da “pazar günü”, Isparta ağzında “lale” anlamında kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu çalışmada konargöçer kültürün bir taşıyıcısı olan keregü/geregü kelimesinin tarihî lehçelerdeki ve Anadolu ağızlarındaki durumu ele alınacaktır. Eski Türkçedeki benzer örneklere ve Anadolu ağızlarındaki ger, gereñ, gerek, gerdenge, gerdengeç, geregüç gibi varyantlara dayanarak yapısı ve kökeni üzerine fikirler ortaya konulacaktır. Ayrıca sözlü kaynaklardan elde edilen bilgilerle Derleme Sözlüğü’ne katkı sunulacaktır.
In the rich word existence of the Anadolu mouths that varies from region to region, there are words that will be the source of our language and culture history. One of these words is the word. First of all, in the Memorial of the Wisdom, Sir Tokuz Oguz two Ediz kerekülüg begs, the budun was used in the phrase "Sir Nine Son two Ediz Tombed Men, the Nation". In this phrase, kerekülüg means "tented immigration", kerekü means "tent, winter house". According to Reşideddin Sonnamesi, the first known father of the Selçuklists, Keregüçi Hoca son Toksurmış, performed the work of kereküstvo. The word used in Köktürkçe is used as a profession name in the form of keregüçi in the Selçuklular. In the mouths of Anadolu, regu, gerevu, gerevu, gerevu, etc. It is in forms. According to the information obtained from verbal sources, it appears that Kastamonu/Araç, Karaman/Ermenek, Yozgat/Sarıkaya and Samsun in their mouths preserve the meaning of the "tango" in the Wisdom Kağan Memorial and Divânu Lügâti't-Türk. In places such as Tokat, Samsun, Sinop; "broken, straight, branch", "sunday" in Konya, is found to be used in the mouth of Isparta in the meaning of "lale". In this study, the status of the word keregü/geregü, a carrier of the conargöçer culture, will be discussed in the historical languages and in the Anadolu mouths. Based on similar examples in ancient Turkish and variants such as ger, gereñ, gerek, gerdenge, gerdengeç, regüç in the Anadolu mouths, ideas on its structure and origin will be presented. The information obtained from oral sources will also be presented in the Assembly Dictionary.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|