Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 43
 İndirme 9
ABD DIŞ POLİTİKASINDA İNSAN HAKLARI: TERİMİNİN TARİHİ GELİŞİMİ VE DIŞ POLİTİKA ARGÜMANI OLARAK KULLANIMI
2021
Dergi:  
ASSAM Uluslararası Hakemli Dergi
Yazar:  
Özet:

İnsan Hakları konusu hemen her fırsatta gündeme gelen, gündelik hayatımıza da girmiş olan, bu yüzden de ismi çokça duyulan üzerinde konuşulan ancak kapsamı hakkında tam bir fikir birliğine varılmamış olan konulardan birdir. Kendilerini özgürlükçü ve demokratik olarak tanımlayan devletlerin bu iddialarını desteklemek için kullandıkları, iç ve dış siyasetlerinde sıklıkla atıfta bulundukları konuların başında gelmektedir, insan hakları söylemi ve konusu. Bu noktada kendisini dünyanın geri kalan kısmından farklı, özel ve seçilmiş olarak gören pek çok devlet gibi Amerika Birleşik Devletleri (ABD) de insan hakları konusuna dış politika söyleminde yer vermektedir. Kendisini özgürlüklerin beşiği olarak tarif eden ABD bu kapsamda insan hakları konusunun koruyucusu ve şampiyonu olarak da kendisini lanse etmeye çalışmaktadır. Bu iddiasına sebep olan şey ise kendisini dünyanın geri kalan kısmından farklı görmesidir. Bu farklılık söyleminin kökeni ise seçilmiş iddiasına ve hissiyatına dayanmaktadır. Bu iddiayı Kıta Avrupası’nda düşünceleri ve inançları sebebiyle baskı gören ve dışlanan gruplar Amerika’ya beraberlerinde getirmiştir. Yeni Dünya’yı yeni bir başlangıç yapmak ve Yeryüzü Cenneti’ni kurmak için kendilerine verilmiş bir fırsat olarak görmüşlerdir. Tüm bunları teori ve söylemde dışa vurumu ise “City Upon a Hill” benzetmesi, Apokaliptik yaklaşım ve söylemle Amerikan Ayrıcalıklığı teorisi ile olmuştur. Hemen hepsinde ABD özel ve kurtarıcı bir rol biçilmektedir. Bu söyleme Amerikan Kültürü de destek verince düşüncenin siyasi alana yansıması de peşi sıra gelmiş İzolasyonculuk ve İdealizm yaklaşımları ortaya çıkmıştır. Özellikle İdealizm ve Wilson’un 14 maddesi daha sonra İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin de ortaya çıkması ile dış politika yapımı ve söylemine İnsan Hakları konusunu dâhil etmeyi bir zorunluluk haline getirmiştir. Bu noktadan sonra ise İnsan Hakları konusu tüm benzer söylemler gibi dış politika argümanı haline gelmiş ve ülkenin çıkarlarının maksimizasyonu ve karşı tarafın zaafa ve zarara uğratılmasında kullanılabilecek bir araç olmuştur.

Anahtar Kelimeler:

Human Rights in the U.S. Dental Police: The History of the Term and the Use of the Dental Police as a Dentist
2021
Yazar:  
Özet:

The subject of human rights is one of the topics that comes on the agenda at almost every occasion, which has also entered our daily life, so the name is often heard on, but has not been reached a complete consensus on its scope. The topics that the states that define themselves as liberal and democratic are used to support these claims, which are often referred to in their domestic and foreign policies, are the human rights speech and the subject. At this point, the United States, like many states that consider themselves different, private and elected from the rest of the world, is also in the speech of foreign policy on human rights. The United States, which describes itself as the threshold of freedoms, is trying to launch itself as a defender and champion of human rights in this context. The reason for this claim is that he sees himself different from the rest of the world. The origin of this discernment is based on the claim and feeling chosen. The groups that were under pressure and excluded because of their thoughts and beliefs in the continental Europe brought this claim to America with them. They saw the New Earth as an opportunity given to them to make a new beginning and to build the Earth’s Paradise. All of this is the theory and speech, and the comparison of "City Upon a Hill" with the Apocalyptic approach and speech with the American Priority Theory. The United States has a special and rescue role in all. When the American culture supports this statement, the reflection of the thought in the political sphere has also emerged in the sequence of the isolation and idealism approaches. In particular, with the appearance of Idealism and Article 14 of Wilson, the Universal Declaration of Human Rights has made it an obligation to incorporate the issue of human rights into the output and speech of foreign policy. After this point, the issue of human rights has become a foreign policy argument like all similar statements and has become a tool that can be used to maximize the country’s interests and to defeat and harm the opposite party.

Anahtar Kelimeler:

0
2021
Yazar:  
Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler


ASSAM Uluslararası Hakemli Dergi

Alan :   Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 220
Atıf : 1.013
2023 Impact/Etki : 0.133
ASSAM Uluslararası Hakemli Dergi