Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 ASOS INDEKS
 Görüntüleme 14
Klasik ve Modern Dönemde Yazılmış İki Usûlün (Mir'âtü'l-Uṣûl ile Uṣûlü’l-Fıkh) Mukayesesi
2021
Dergi:  
Tokat İlmiyat Dergisi
Yazar:  
Özet:

Fıkhın kaynaklarını ve temellerini, bunlardan hüküm çıkarma yöntemlerini konu alan fıkıh usulü ilmi ilk defa Müslümanlar tarafından oluşturulmuş ve geliştirilmiş özgün bir ilim dalıdır. Bu ilme dair günümüze kadar pek çok eser kaleme alınmıştır. Bu eserlerden birisi klasik fıkıh usûlünün derinliğini ve özelliklerini yansıtan, kendisinden sonraki fıkıh usûlü eserlerine ışık tutan ve Osmanlı medreselerinde uzun süre ders kitabı olarak okutulan Molla Hüsrev’in Mirʾâtü’l-uṣûl fî şerḥi Mirḳāti’l-vüṣûl adlı eseridir. Diğeri de modern dönemi temsilen, bu dönemin etkili fıkıh usûlü metinlerinden olan, halen günümüz eğitim kurumlarında ders kitabı olarak okutulan ve usûl ile ilgili yapılan çalışmalarda çokça atıf yapılan Zekiyyüddîn Şa‘bân’ın Usûlü’l-fıkhi’l İslâmî adlı eseridir. Bu makalede bu iki eserin şer‘î delilleri konu alan bölümleri içerik, üslup ve yöntem açısından karşılaştırılmıştır. Kendi dönemlerinin genel özelliklerini taşıyan iki eser aynı zamanda kendilerinden önceki zengin müktesebâtı özetlemek suretiyle kendilerinden sonraki eserlere de kaynaklık etmişlerdir. Klasik ve modern dönemleri temsil eden bu eserlerin şer‘î delillerden oluşan bölümleri esas alınmıştır. Mir’âtü’l usûl’ün müellifi Molla Hüsrev 15. Yüzyılda yaşamış, fıkıh ve fıkıh usulüne dair kıymetli eserler ortaya koymuş bir İslam hukuk âlimidir. Mirkâtü’l-vüsûl ve onun şerhi olan Mir’âtü’l-usûl onun fıkıh usulüne dair görüşlerinin anlaşılmasında belirleyici bir öneme sahip olmuştur. Bu eserleriyle klasik fıkıh usulünün önemli bir temsilcisi haline gelmiştir. Mir’âtü’l usûl gerek sistematik yapısı gerek sade ve anlaşılır bir Arapça ile yazılmış olması, hazırlanışında birçok usul ve füru eserinin kaynaklık etmiş olması açısından haklı bir şöhrete sahip olmuş ve fıkıh usulü tarihi açısından da önemli bir yer tutmuştur. Konuların tasnifi ve usul anlayışı açısından Hanefî usulüne (fukaha metodu) göre telif edilmiştir. Ama belli yönlerden de memzûc metodun özelliklerini taşımıştır. Sonraki dönem Hanefî usul eserlerinde olduğu gibi usulün furû‘a tatbikini esas almıştır. Konular Hanefi ve Şafii mezhepleri ekseninde soru cevap şeklinde ele alınmış ve Hanefî mezhebi tarafından kabul edilen görüşle sonlandırılmıştır. Aynı şekilde Hanefî mezhebinin kendi içerisindeki ihtilaflara da yer verilmiş fakat Ebû Hanife’nin görüşü tercih edilmiştir. Modern dönemi temsil eden Usûlü’l fıkhi’l İslami adlı eserin sahibi Zekiyyüddin Şa‘bân da Molla Hüsrev gibi fıkıh ve fıkıh usulü alanında pek çok eser kaleme almıştır. Klasik dönem fıkıh usulü eserlerinin dil, üslup ve metot açısından taşıdığı zorlukları dikkate almış, eserinde usul konularını kolay bir uslupla ve bol örnekle açıklamayı gaye edinmiştir. Konular madde madde, nedenleri ve sonuçları ile birlikte sistematik bir şekilde ele alınmıştır. Yazar konuları dört mezhebin görüşleri çerçevesinde değerlendirmiş, sonunda tercih edilmesi gereken görüşe ve niçin tercih edilmesi gerektiğine dair delillere yer vermiştir. Herhangi bir mezhebin görüşüne öncelik vermemiştir. Molla Hüsrev şer’î delilleri Kitab, sünnet, icmâ ve kıyas olmak üzere dört ile sınırlandırmış, şer’u men kablenâyı Kitab ve sünnet kapsamında, sahabî kavlini sünnet, örfü de icmâ içerisinde değerlendirmiştir. İstihsan konusunu da kıyas konusu içerisinde ele almıştır. Diğer delillerin de bu dört delilden biriyle amel etmek olduğunu ifade etmiştir. Delilleri Hanefi mezhebine göre fâsid ve fâsid olmayan deliller şeklinde bir ayrıma tabi tutmuştur. Zekiyyüddîn Şa‘bân şer’î delilleri bilginlerin hüccet kabul edip etmemeleri noktasından değerlendirmiş ve üzerinde ittifak edilen ve ihtilaf edilen deliller olarak sınıflandırmıştır. Kitab, sünnet, icmâ ve kıyas üzerinde ittifak edilen delillerdir. İhtilaflı deliller ise mesâlih-i mürsele, istihsan, istıshâb, örf, şer’u men kablenâ, seddi zerâi ve sahabî kavlidir. İstishabın şer’î deliller içerisinde en son başvurulacak delil olduğuna işaret etmiştir. Her iki eserde de usul kavramlarının tarifinde ve usul kaidelerinin izah edilmesinde pek çok örnek kullanılmıştır. Bu örneklerden bazılarının her iki eserde aynı konularda verildiği görülmüştür. 

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Tokat İlmiyat Dergisi

Alan :   Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Ulusal

Metrikler
Makale : 292
Atıf : 393
2023 Impact/Etki : 0.031
Tokat İlmiyat Dergisi