Metin Kaçan, özgün üslubuyla yaşadığı dönemin sosyal ve siyasal çekişmelerini toplumcu gerçekçi bir anlayışla sorgulayan özgün bir sanatçıdır. Kaçan, eserlerinde simgesel bir anlatımla endüstriyel mekanizma içinde kendini ve kendilik değerlerini kaybetmiş insanların yalnızlığını, kent yaşamının bireyleri yozlaşan ve ötekileşen düzlemi içinde ele alır. Metin Kaçan, yaratıcı dil oyunlarıyla kurguladığı edebi metinlerinde ruhsal bir yolculuğa çıkar. Bu sorgulama ve ruhsal yolculuk, bireyin ve toplumun kendi benlik alanlarına yaptığı simgesel bir göndegeler düzlemidir. Yazarın 1990 yılında yayımlanan „Ağır Roman‟ adlı eseri Türk edebiyatında önemli etki yaratır. „Ağır Roman‟ yazıldığı dönemde birçok eleştiriye tâbi tutulur. „Ağır Roman‟ sosyo-kültürel ve psikolojik açıdan farklı cephelerde incelemelere konu olabilecek zengin bir izleksel içeriğe sahiptir. Kaçan‟ın eserinde toplumsal yaşamda meydana gelen olumsuz değişim ve dönüşümleri eleştirmesi, evrensel anlamda dünyanın çürüyen ve köksüzleşen gidişatına bir başkaldırıdır. Eserde kendi değerlerine ve kendi benlik alanlarına ötekileşmiş birey ve toplumların çığlığına kulak veren yazar, yozlaşan toplum, ezilen insanların hayatını sosyalist algı ve eğilimle irdeler. Kaçan, „Ağır Roman‟ adlı eserinde ele aldığı konular ve kullandığı argo dil nedeniyle yazın dünyasında tepkilerle karşılaşır. Yazın çevreleri bu roman nedeniyle ikiye bölünür. Bir kısmı, romanda kullanılan argonun yerleşik yazınsal beğeniyi zedelediğini ve romanın yazın estetiğinden yoksun olduğunu savunurken, diğer bir kısım ise yazarın yeni bir dil ve estetiği yarattığını, Türkiye‟nin yazınında şimdiye kadar yapılmamış bir şeyi gerçekleştirdiğini savunur. Kaçan, argoyu yalnızca roman kişilerinin sosyo-kültürel yaşantısının bir görüntüsü olarak değil, aynı zaman da anlatıcının da dili olarak kullanır. Kaçan, „Ağır Roman‟ adlı eserinde romanın başkişisi Gıli Gıli Salih'in kimliğinde yaşama tutunabilme çabası ve kimlik bunalımı yaşayan modern toplumun bireylerinin yaşamlarına odaklanır. Romanda içinde doğup büyüdüğü topluluktaiyi olmak isteyen anlatı kişisi Salih‟in kendini kanıtlamak için verdiği mücadele, yaşadığı bireysel ve toplumsal çelişkiler, kendi benliğinden verdiği ödünler ve uğradığı düş kırıklıkları simgesel bir dil ile anlatılır.
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|