Atasözleri halkın ortak düşüncesini, inancını, ahlak anlayışını, millî kültürünü ve felsefesini yansıtır. Bir başka deyişle atasözleri kültürün aynasıdır; eğitici ve yönlendiricidir. Genellikle mecazi bir anlam taşıyan atasözlerinin büyük bir kısmı sözlü olarak kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze ulaşmıştır; bazıları zaman dilimi içinde elenerek kullanımdan düşmüş, unutulmuştur; bazıları ise eski çağlardakinden farklı şekilde bize ulaşmıştır. Günümüzde atasözleri çok geniş ve çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Atasözleri denildiğinde genellikle atalarımızın uzun gözlem ve tecrübeler sonucunda vardıkları hükümlerini hikmetli düşünce, öğüt ve örneklemeler yolu ile öğütleyen, yol gösteren ifadeler kastedilir. Fakat bazı atasözleri vardı ki âdeta bir “kötü öğüt” veya “kötü sonuç” izlenimi verir (Örneğin, Yaxşi étiŋni satquçe ataŋni sat “İyi atını satmaktansa babanı sat.”; Heqni sözligen öz ecilidin burun öler “Doğruyu söyleyen ecelinden önce ölür.”). Bunlardan bazıları yakın dönemlerde ortaya çıkmış olsa gerek ki bunu içinde barındıran sözcüklerden anlamak mümkündür, örneğin: Cigde yağıçi badır bolmas, déhqan balısi kadır bolmaz “İğde ağacından sütun olmaz, çiftçinin çocuğu memur ol(a)maz.”; Aldi işiktin yiŋne patmaydu, arqa işiktin poyiz qatnaydu “Ön kapıdan iğne geç(e)mez, arka kapıdan (rüşvet kapısından) tren geçer.” vb. gibi atasözlerinde geçen kadır “memur” ve poyiz “tren” sözcükleri ancak 20. yüzyılda Rusçadan Uygurcaya giren sözcüklerdendir. Bu tür maqaltemsilleri günümüze tatbik etmek düşüncesiyle elemek elbette yanlış olur. Selbi maqal-temsiller de atasözlerinin bir parçasıdır; dolayısıyla bu tür atasözlerine de yer vermek, araştırmaya dâhil etmek gerekir. Bu tür atasözleri üzerine şimdiye değin bir çalışma yapılmamıştır. Bu yazımda çağdaş Uygur atasözleri içindeki olumsuz anlam içeren bazı atasözleri üzerinde durulacak.
Alan : Filoloji
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|