İş hukukunun temel amaçlarından biri de işçi ve işveren arasındaki çalışma ilişkisinin devamlılığını sağlayacak tedbirlerin alınmasıdır. İş sözleşmesinin sona erdirilmesi öncesinde, savunma hakkı verilmesi, işçinin, hakkındaki iddiaları öğrenme olanağını sağlayacaktır. Hakkındaki fesih nedeni olabilecek iddiaları öğrenen işçinin yapacağı savunmanın mahiyeti, taraf olunan iş ilişkisi bakımından son derece önemlidir. İşçi yapacağı savunmayla işverenin objektif bir değerlendirmeyle fesih iradesini değiştirebilir. Diğer bir ifadeyle işveren, işçisinin yapacağı savunmaya göre iş sözleşmesini sona erdirme yönündeki niyetinden vazgeçebileceği gibi yapılan savunmaya itibar etmeyerek aralarındaki sözleşmeyi sona erdirebilir. Yasal olarak iş güvencesi kapsamındaki iş ilişkilerinde, işveren tarafından işçi davranışı ve verimine bağlı fesih sebepleri karşısında tanınması zorunlu olan savunma hakkı, ileride yaşanabilecek uyuşmazlıklarda, ispat hukuku açısından yazılı olarak ve de fesih bildirimi öncesinde kullandırılması gerekir. Çalışmamızda İş Kanununun 19. maddesinde yer verilen ve işveren tarafından işçinin kişiliğine bağlı fesih sebepleri bakımından gerçekleştirilmesi muhtemel fesih işleminin geçerlilik koşulu olarak düzenlenen savunma hakkı, mevzuat, öğreti görüşleri ve Yargıtay kararları çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|