Görüntüleme
67
İndirme
12
Toplumsal cinsiyet ile ilgili çalışmalardan bahsedildiğinde ilk olarak kadın konusu akla gelmekle birlikte son dönemde erkeklik çalışmalarının da önem kazanmaya başladığı dikkati çekmektedir. Modern toplumlar üzerinde yapılan çalışmalarda eril dünya düzeninin değiştirilmeye çalışıldığı dikkati çekmiş olsa da bu değişimin çok da kolay olmayacağı fark edilmiş bulunmaktadır. Eril düzenin varlığında erkeklerin olduğu kadar kadınların da önemli bir etkisinin olduğunun bilinmesi erkeklik ile ilgili çalışmalar yapılırken kadınların göz ardı edilmemesi gerektiğini düşündürmektedir. Bu çalışma erkeklik olgusu için önemli bir kriter olan “iş” ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi ile birlikte artan “işsizlik” çerçevesinde yapılanmaktadır. Pandemi sürecinde erkekler sadece işlerini kaybetmekle kalmadılar aynı zamanda yaşam alanlarını hatta alışkanlıklarını da farklılaştırmak zorunda kaldılar. Buradan hareket ilepandemi döneminde işini kaybeden erkeklerin deneyimleri, erkeklik krizi ve kırılgan erkeklik kuramı bağlamında değerlendirilmek istenmiş, bu doğrultuda sekiz işsiz erkek ile işsizlik sürecinin en yakın tanıkları olmaları nedeniyle sekiz kadınla görüşülmüştür. Çalışmanın bir boyutunu oluşturan işsizlikle birlikte, sokağa çıkma yasağı ve izolasyon nedeniyle evde uzun süre kalan erkeklerin özel alan ve iş bölümüne ilişkin duygu ve düşünceleri de analiz edilmek istenmiştir. Sekiz erkek ve sekiz kadınla yapılan yüz yüze görüşmelerde araştırmacı tarafından oluşturulan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmış ve bulgular tematik analiz tekniği ile yorumlanmıştır. Erkekliğin en önemli bileşenlerinden olan “iş”in kaybı ile yaşanan kaygı ve stres, erkekleri bu süreçte farklı alanlarda erkeklik üretmeye zorlamış, sürekli ispat edilmesi gereken güvencesiz bir konum olarak işsizlik, erkeğin sosyal çevresinden kendisini soyutlamasına, aile, arkadaş ve topluma karşı kendini kapatmasına neden olmuştur. Süreçte,ev içerisinde erkeklerin erkeklikle bağlantılı sorumlulukları üstlenme eğiliminde oldukları saptanmış ve eril kimliğin evin kadınsı kodlarıyla bağdaştırılamadığı görülmüştür.
When it comes to studies on social gender, it is noted that first the female subject comes to mind, but in the last period the masculine work has also begun to gain importance. While studies on modern societies have noted that the eril world order is trying to change, it has not been noticed that this change will not be too easy. Knowing that men and women have an important influence in the presence of the Eril order suggests that women should not be neglected while studies on masculinity are carried out. This study is carried out in the framework of an increasing “unemployment” along with the “work” and Covid-19 pandemic that affects the whole world, which is an important criterion for the male phenomenon. In the pandemic process, men were not only to lose their jobs but also to differentiate their living spaces and even their habits. From here, the experiences of men who lost their jobs in the period of the movement was asked to be assessed in the context of the male crisis and the fragile male theory, in this direction eight unemployed men and eight women were discussed because they were the closest witnesses of the unemployment process. Along with unemployment, which forms a dimension of work, it was also asked to analyze the feelings and thoughts of men who stayed in the house for a long time due to the ban on the street and isolation about the private area and the business department. In face-to-face conversations with eight men and eight women, the researchers used a semi-configured conversation form and the findings were interpreted by the thematic analysis technique. Anxiety and stress experienced by the loss of the "work" which is one of the most important components of mankind, forced men to produce masculinity in different areas in this process, uncertainty as a unsafe position to be constantly proved, has led to the man's isolation from the social environment, closing himself against family, friends and society. In the process, it has been found that men in the house tend to take responsibilities related to malehood, and the eril identity has not been matched with the female codes of the house.
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
