Bireylerin dünyayı anlayabilmeleri ve uyum sağlayabilmeleri için okul öncesi dönem kritik bir öneme sahiptir. Okul öncesi eğitimde çocuklar araştırarak, yaparak yaşayarak, bilginin farkına varmayı, bilgiyi kullanmayı ve geliştirmeyi öğrenirler. Bu çalışmada okul öncesi öğretmenlerinin fen eğitimine yönelik tutumları, sınıf içinde kullandıkları yöntem-teknikler ve sınıf içi aktiviteleri kullanım oranları incelenmiştir. Araştırma yöntemi nitel ve nicel veriler kullanılarak karma modelle oluşturulmuştur. Araştırmanın çalışma grubu 20 anaokulunda görev yapan tesadüfi yöntemle seçilmiş olan 118 öğretmenden oluşmaktadır. Araştırma verileri kişisel ve mesleki bilgiler formu ile toplanmış. Verileri oluşturulurken formlara ek olarak, katılımcı öğretmenlerin yıllık planları incelenmiş olup en çok fen etkinliği yapan okulun öğretmenlerinin sınıf içi etkinlikleri video kayıtları halinde analiz edilmiştir. Sınıf içi etkinlik videoları, Llewellyn ’in yapılandırmacı araştırma döngüsüne göre irdelenmiştir. Elde edilen bulgulardan çeşitli sonuçlara ulaşılmıştır. Okul öncesi öğretmenlerinin fen bilimlerine yönelik tutumlarının olumlu düzeyde olduğu saptanmıştır. Öğretmenlerin gezi-gözlem aktivitesini %78.3, deneyi % 90.6, fen ve doğa köşesini % 92.5, oyuncak kullanımını % 64.2 ve hayvan besleme aktivitesini % 41.5 oranlarında kullandıklarını belirtmişlerdir. Video analizlerinde ise öğretmenlerin gezi ve gözlem aktivitesini aktif olarak kullanmadıkları görülürken sınıf içi ders etkinlikleri analiz edildiğinde deney etkinliklerinin yapıldığı ancak deney yaparken öğrencilerin aktif olmadığı saptanmıştır. Bu sonuçlara göre öğretmen ve eğitimcilere çeşitli öneriler sunulmuştur.
Pre-school period is critical for individuals to be able to understand and adapt the world. In pre-school education, children learn to realize, use and develop knowledge by researching, living by doing it. This study examined the attitudes of pre-school teachers towards science education, the methods-techniques they use in the classroom and the rates of use of classroom activities. The research method is created in the karma model using qualitative and quantitative data. The study’s work group consists of 118 teachers who were randomly selected to work in 20 kindergartens. The research data is collected in personal and professional information form. In addition to the forms when the data are created, the annual plans of the participating teachers have been studied and the classroom activities of the teachers of the school that have most scientific activities have been analyzed in video recordings. In-class events videos are drawn up according to Llewellyn's structural research cycle. There are various results from the results obtained. The teachers’ attitude towards science is positive. Teachers said they used the tour-observation activity at 78.3%, the experiment activity at 90.6%, the science and nature corner at 92.5%, the use of toys at 64.2%, and the animal feeding activity at 41.5%. Video analysis shows that teachers do not actively use the travel and observation activity while the classroom activities are analyzed and the experimental activities are performed but the students do not actively perform the experiment. According to these results, various recommendations have been presented to teachers and educators.
Alan : Eğitim Bilimleri
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|