Özet:

Arap Baharı başlayıncaya kadar, Rus yetkililer Ortadoğu’nun nispeten istikrarlı siyasi ve ekonomik yapıya sahip olduğu konusunda yanlış bir algıya sahiptiler. Onların varsayımlarına göre periyodik olarak ortaya çıkan olaylar bile 2003 yılında Irak’ta olduğu gibi dış güçler müdahil olmadıkça bölgedeki mevcut güç dengesini değiştiremezdi. Bundan dolayı Moskova, herhangi bir yapısal değişiklik getirmesine ihtimal vermediği ve küçük bir çalkantı olarak gördüğü Arap Baharı’nın sadece başlagıcını kaçırmış oldu. 11 Şubat 2011 tarihinde Mısır’da Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in düşüşü bile Rusya Federasyonu’ndaki yetkililerin olayı yeniden ele alması noktasında harekete geçirememişti. Fakat Rusya, tam olarak 20 Ekim 2011 tarihinde Muammer Kaddafi’nin öldürülmesinden sonra ‘uyanmaya’ başlamıştı ve aslında bu olay Rusya için ‘geç kalmış bir uyanış’ olmuştu. Rus analistler tarafından belirtildiği gibi, Arap Baharı esnasında kendi ülkelerinin Ortadoğu’daki siyasi kargaşada yaşayacağı kayıp diğer bölgesel olmayan oyuncuların kayıpları ile karşılaştırılabilecek düzeyde değildir

Anahtar Kelimeler: