Görüntüleme
39
İndirme
9
Heidegger geleneksel felsefenin araştırmaktan kaçınamadığı “dış dünyanın varlığı” ve “gerçeklik” konusundaki tartışmaları anlamsız bulur. Ona göre dış dünyanın varlığına inanmak veya bu gerçekliği kanıtlamaya çalışmak ya da onu varsaymak, kendini bir dünyanın varlığına ikna etmeye çalışan bir özne anlayışından kaynaklanır. Hâlbuki daha derinden bakıldığında tüm bu sorgulama ve dış dünyanın varlığına ilişkin kanıt bulma arayışı/telaşı ancak ve sadece Dasein dünya-içinde-var-olma (Being-in-the-world/ In der Welt Sein) olduğu için mümkün olmaktadır. Aslında karşılaştığımız tüm varaolanlarda dünyayı da birlikte anlar, bu zemin üzerinde hareket ederiz. İnsan dünyayı karşısına alıp onu anlamaya çalışıyor değildir, insan dünyaya gark olmuştur. Onun için bakışımız insanı ve dünyayı birlikte anlamak zorundadır. Dış dünyanın varlığına ilişkin kanıt aramak varlığını hem idealizmin hem de realizmin ortak zeminini oluşturan özne-nesne ayrımından alır. Böylece dış dünyanın varlığına ilişkin kanıt soruşturması gerçeğin bilinçten bağımsız olup olmadığı ya da bilincin gerçeğin sferine aşkın olamayacağı meselesi olarak ortaya çıkar. Heidegger bu tartışmada bir yandan varlığın varolanların toplamına indirgenemeyeceğini iddia ederken diğer yandan varlığın anlaşılmasının insanın deneyimsel olanaklarının dışında bir imkânı olmadığını savunur. Öyleyse Heidegger’in dış dünyanın varlığına ilişkin soruşturmadaki pozisyonu bütünlüğü içinde düşünüldüğünde realizmin ve idealizmin ötesindedir. Anahtar Kelimeler: Gerçeklik, hakikat, dış dünya, realizm, idealizm, dünya-içinde-varlık.
Heidegger finds the discussions on the "existence of the outside world" and "reality" meaningless, where the traditional philosophy cannot avoid research. According to him, believing in the existence of the external world or trying to prove this reality or assuming it is derived from a sense of essence that tries to convince himself to the existence of a world. However, to a deeper look, all this questioning and the search for evidence of the existence of the outside world is possible only and only because the existence of the world-in-the-world/In der Welt Sein is possible. In fact, in all the ones we encounter, we understand the world together, we move on this ground. Man does not try to take the world in front of him and understand it, man has become a crazy in the world. For this reason, we must understand the human and the world together. The search for evidence of the existence of the outside world takes its existence from the substance-object distinction that forms the common ground of both idealism and realism. Thus, the investigation of the evidence of the existence of the external world arises as the question of whether the truth is independent of consciousness or whether consciousness cannot be beyond the sphere of truth. Heidegger in this debate claims that, on the one hand, the existence cannot be reduced to the total of the existents, while on the other hand, the understanding of the existence is not possible beyond the experience of man. So Heidegger’s position in investigating the existence of the outside world is beyond realism and idealism when considered in integrity. Keywords: reality, truth, external world, realism, idealism, world-in-existence.
Dergi Türü : Ulusal
Makale Detay 
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
