Rus dilini öğrenmenin ilk aşamasından itibaren Türk öğrenciler, 'az az', 'zar zor', 'tabii tabii', 'evet evet', 'çok çok' gibi ikilemeleri duymakta ve konuşmalarında aktif olarak kullanmaktadır. Günlük Rusça konuşmada ikilemeler, öğrencilerin dikkatini çeker, şaşırmalarına neden olur ve hem anlamakta, hem kullanmakta zorluk çekerler. Bu makalede ikileme olgusu, sözlü konuşmayı zenginleştiren dilsel bir öğe olduğu kadar, yabancı dil olarak Rusça öğrenen öğrenciler için zorlaştıran bir öğe olarak ele alınmıştır. Türkçedeki mevcut ikileme modelleri, Rusçadaki ikilemelerden hem yapısal hem de anlamsal olarak farklılık göstermektedir. Bu faktör hemen hemen her düzeyde dil öğrenmesinde zorluklara sebep olur. Bu engeli aşmak için her iki dilde de öğrenme ve anlama sürecini kolaylaştıracak karşılaştırmalı bir analiz yapılmıştır. Analiz sonucunda Türkçedeki ikilemelerin oranı önemli ölçüde baskın olduğu, Rusçadaki yapısal ikilemelerin Türkçedeki ikilemelerden farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Bu çalışma, iletişim ortamında yanlış anlamaları önlemek için Rusça ve Türkçe ikilemeler arasındaki yapısal farklılıkların ortaya konulmasına yardımcı olacaktır. Çalışmamızda Rusça ve Türkçedeki ikileme türlerinin tanımlaması, bilimsel literatürün incelemesi yapılmıştır, ayrıca ikilemelerin karşılaştırmalı bir tasnif edilmiştir.
From the initial stage of learning the Russian language, Turkish students hear and actively use such reduplications as “a little bit”, “barely barely”, “of course of course”, “yes yes”, “a lot a lot”. In everyday Russian speech, reduplications attract students' attention, surprise them, but at the same time cause difficulties both in their understanding and use. In this article, the phenomenon of reduplication is considered a linguistic element that enriches oral speech, as well as complicating the study of Russian as a foreign language for students. The existing Turkish reduplication models differ from Russian reduplications structurally and semantically. This factor causes difficulties in learning languages at almost all levels. To overcome this obstacle, a comparative analysis was carried out. As a result, it was found that the frequency of reduplications in the Turkish language significantly prevails, and structural reduplications in the Russian language significantly. This study will help to identify structural differences between Russian and Turkish reduplications to avoid misunderstandings in the communicative environment. The study defined the types of reduplications in Russian and Turkish, presented a review of the scientific literature, and carried out a comparative classification of reduplications.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|