Views
10
Bu makalede Avrupa’ya yönelik artan göçmen akını karşısında yasadışı göçün önlenmesini öncelik olarak alan AB’nin üye devletler arasında dayanışma, iş birliği ve yük paylaşımını esas alan ortak göç politikası oluşturma çabaları ve bu kapsamda farklı bakış açılarına ve çıkarlara sahip üye ülkeler arasında yaşanan sorunlar ortaya konulmaktadır. Makale, AB’nin giderek güvenlikleştirilen ve dışsallaştırılan göç politikası kapsamında Birliğin üçüncü ülkelerle yaptığı anlaşmaların da dahil olduğu düzenlemeleri sebepleri ve sonuçlarıyla birlikte ortaya koymayı amaçlamaktadır. AB, göçü dışsallaştırarak güvenli ülke, ortaklık anlaşmaları ve ekonomik yardımlar gibi araçları kullanarak, kaynak ülkelerle ve Türkiye ve Tunus gibi transit ülkelerle de geri kabul anlaşmaları yaparak göçmenleri sınırları dışında tutmayı hedeflemektedir. Göçü güvenlik perspektifinden ele alan AB, dış sınırlarının korunmasında sıkı önlemler almakta, Frontex’i etkin olarak kullanmakta, AGSP misyonları düzenlemekte ve NATO olanaklarından yararlanmaktadır. Ancak, göçün ana sebeplerini ele almaktan ve uzun vadeli çözümler üretmekten uzaktır. Dolayısıyla, hem AB’nin temelini oluşturan insan hakları ve demokrasi ilkeleriyle ters düşmekte ve hem de aşırı sağcı, ırkçı ve faşist partilerin görüşlerine meşruiyet kazandırma tehlikesini içinde barındırmaktadır.
In this study, the efforts of the EU, which prioritizes the prevention of illegal immigration in the face of the increasing influx of immigrants to Europe, to create a common immigration policy based on solidarity, cooperation and burden sharing among the member states are revealed. Within the scope of the EU's increasingly securitized and externalized migration policy, it aims to scrutinize the regulations, including the agreements made by the Union with third countries, together with their reasons and consequences. The EU aims to keep migrants outside its borders by externalizing migration, using tools such as safe countries, partnership agreements and economic aid, and by making readmission agreements with source countries and transit countries such as Türkiye and Tunisia. Addressing migration from a security perspective, the EU takes strict measures to protect its external borders, uses Frontex effectively, organizes ESDP missions, and benefits from NATO capabilities. However, it is far from addressing the main causes of migration and producing long-term solutions. Therefore, it contradicts the principles of human rights and democracy that form the basis of the EU, and this also carries the danger of legitimizing the views of far-right, racist and fascist parties.
Journal Type : Uluslararası
Article Detail 
Similar Articles
Download PDF
Journal Information
Listen Paper
Cite
Print This Page
Share
Mendeley
