M.Ö. II. ve I. yüzyıllarda Anadolu’nun güney kıyılarında görülen korsanlık faaliyetleri Roma’nın Doğu politikası ile doğrudan ilişkilidir. Seleukos’ların ve bilhassa korsanlıkla aktif bir şekilde mücadele eden Rhodos’un zayıflatılmasına yönelik Roma politikaları, Anadolu’nun güney kıyılarında bir otorite boşluğu yaratmıştır. Böylesine uygun bir siyasal ortamda bölgede gelişen korsanlık, başlangıçta Roma tarafından bir tehdit olarak görülmemişti. Hatta M.Ö. II. yüzyıl ortalarında acil köle ihtiyacı içinde bulunan Roma, korsanların sağlamış olduğu köleleri satın alarak korsanlığı dolaylı yoldan desteklemekteydi. Ancak M.Ö. 133 yılında ölen III. Attalos’un Roma’ya vasiyetle bıraktığı Pergamon Krallığı topraklarında Asia Eyaleti’nin kurulması, Anadolu’nun Roma için siyasal ve ekonomik anlamda önemini arttırdı. Anadolu’nun artan önemine paralel olarak Roma tarafından bölgedeki çıkarlarını olumsuz etkileyen korsanlığa karşı askeri ve politik önlemler alınmıştır. Bu doğrultuda M.Ö. 102 yılında M. Antonius’un korsanlara düzenlediği askeri seferi takiben, M.Ö. 100 yılında çıkarılan Lex de Provinciis Praetoriis ile Asia’nın güney kesimi eyaletten ayrılarak burada Cilicia Eyaleti kuruldu. M. Antonius’u takip eden Cilicia valileri, eyaletin kuruluş amacı gereği sonraki 35 yıl boyunca korsanlıkla mücadele etseler de bölgedeki korsanlık kalıcı olarak önlenemedi. Ancak M.Ö. 67 yılında olağanüstü yetkiler verilen Pompeius’un korsanlara karşı düzenlediği sefer sonucunda Anadolu’nun güney kıyılarındaki korsanlık Roma için öncelikli bir sorun olmaktan çıkmıştır.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|