Bu araştırmanın amacı, kadınların Suriye’deki geçmişleri ışığında Türkiye’deki geleceklerini anlayabilmek adına, halihazırdaki konumlarını en çok etkileyen sosyo-politik meseleleri analiz etmektir. Bu konuda birçok araştırma yapılmış olmasına rağmen, bunların çoğu, sağlık, şiddet, ayrımcılık, dışlanma, psikolojik ve ruhi sağlık gibi problem konularına odaklanmıştır. Oysa bu çalışma değişik bir bakış açısı ile bu kadınlara kendi adlarına, kendi tecrübeleri ve geleceğe ait kendi planlarını konuşabilmeleri için bir platform sunmuş ve veriler bu anlayış ile toplanmıştır. Bu çalışma, Suriyeli kadınlarla geçirilen beş yıllık bir beraberliğin sonunda, onların kendilerine yardım eden gönüllü gruplarla arkadaşlık geliştirip daha sonra kendi girişimciliklerini başlattıklarını tespit etmeye fırsat vermiştir. Araştırmanın başlangıcında, Türkiye’ye ilk geldiklerinde, genelde kadınların gidip yardım kurluşlarından yardım istemesi şaşırtıcı bir tespittir. Erkekler aileleri için yardım istemeyi kendilerine ar edinmişlerdir. Çünkü bu durum onların geleneksel aile yöneticisi olma rollerine ters düşmektedir. Suriyeli kadınlardan bazıları, yardım faaliyeti yürüten Türk kadınlardan yardım almaya başlayınca her iki grup arasında zamanla bir arkadaşlık oluşmuştur. Böylece bazı Suriyeli kadınlar zamanla Türk kadınlarla beraber, diğer Suriyeli mültecilere yardım faaliyetlerinde yer almaya başlamışlardır. Daha sonra bunlardan birkaçı kendi sivil toplum kuruluşlarını kurmuş, bu adım onları kurban olma rolünden aktif sosyal girişimci olmaya doğru yönlendirmiştir. Bu yüzden, Suriyeli kadınlardaki bu değişim ve dönüşüm sürecini daha iyi değerlendirebilmek için bu çalışmada teorik çerçeve olarak Amartya Sen ve Martha Nussbaum’un Kapasite Yaklaşımı (Capability Approach) kullanılmıştır. Bu çalışma sosyal, siyasi, kültürel ve toplumsal cinsiyet alanlarında daha ileri seviyede yeni araştırmalar yapmaya kapı açacak olması bakımından önem arz etmektedir. Çalışmada veriler katılımcı gözlem, derinlemesine mülakat, odak grup görüşmesi gibi nitel yöntem araçları ile toplanırken, veri analizleri Kapasite Yaklaşımı çerçevesinde hermeneutik yöntemla yapılmıştır.
The aim of this study is to analyze socio-political issues that have a great impact on their current positions, in order to understand the future of women in Turkey in the light of their past in Syria. Although many research has been done on this subject, most of them have focused on issues such as health, violence, discrimination, exclusion, psychological and mental health. However, this study, with a different perspective, has provided these women a platform for them to speak on their own names, their own experiences and their own plans for the future, and the data has been collected with this understanding. The study, at the end of a five-year partnership with Syrian women, gave them the opportunity to develop friendship with the volunteer groups that them and then find that they started their own entrepreneurship. At the beginning of the study, when they first arrived in Turkey, it is a surprising discovery that women often go and ask for help from the aid facilities. The men were asking for help for their families. This is because the situation is contrary to their roles as a traditional family manager. When some of the Syrian women began to receive assistance from Turkish women who were taking the aid activity, a friendship was formed over time between the two groups. Thus, some Syrian women, along with Turkish women, began to participate in the aid activities to other Syrian refugees. Later, some of them established their own civil society organizations, which led them to become active social entrepreneurs from the role of being a victim. Therefore, the Capability Approach of Amartya Sen and Martha Nussbaum was used as a theoretical framework in this study to better evaluate this process of change and transformation in Syrian women. This study emphasizes that it will open the door to further research in the social, political, cultural and social fields. In the study, the data is collected with qualitative method tools such as participating observation, deep interview, focus group interview, while data analysis is done in the framework of Capacity Approach by a hermeneutic method.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|