Dünya genelinde birçok toplumun sanat anlayışı, yaşadığı coğrafya ve etnik köken ile bağlantılı biçimde oluşmuştur. Bu anlayışın oluşumunda, ilkel çağlardan bu yana yapılan aktarımların etkisi oldukça büyüktür. Kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze ulaşan mitler, söylenceler ve masallar toplumsal belleğin oluşumuna büyük katkı sağlamışlardır. Geçmişe ayna tutan bu anlatılar, hayal ürünü gibi görünseler de dönemlerine ait gerçeklikleri içlerinde barındırmaktadırlar. Fantastik ögelerin görüldüğü bu anlatılar, halen toplumların inanç, kültür ve sanat olgularının bir parçası olmaya devam etmektedirler. Türk toplumları özelinde; mitler, söylenceler ve masallar kültürel kimlik oluşumunun parçası olarak görülmekte ve birçok alanda etkisini hissettirmektedir. Seramik sanatı da bu alanlardan biri olarak ön plana çıkmaktadır. Türkler, bezeme tekniği kullanarak sanatsal amaçla üretilen seramiklerde birçok motif, tasvir ve anlatıya yer vermişlerdir. Özellikle 12 ve 13. yüzyıllarda Büyük Selçuklu Devleti döneminde birçok mit, söylence ve masal unsuru seramik sanatında kendilerine yer bulmuştur. Belirtilen dönemlere ait fantastik anlatıların Türk seramik sanatına yansımaları, bu araştırma ile incelenecektir.
Dünya genelinde birçok toplumun sanat anlayışı, yaşadığı coğrafya ve etnik köken ile bağlantılı biçimde oluşmuştur. Bu anlayışın oluşumunda, ilkel çağlardan bu yana yapılan aktarımların etkisi oldukça büyüktür. Kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze ulaşan mitler, söylenceler ve masallar toplumsal belleğin oluşumuna büyük katkı sağlamışlardır. Geçmişe ayna tutan bu anlatılar, hayal ürünü gibi görünseler de dönemlerine ait gerçeklikleri içlerinde barındırmaktadırlar. Fantastik ögelerin görüldüğü bu anlatılar, halen toplumların inanç, kültür ve sanat olgularının bir parçası olmaya devam etmektedirler. Türk toplumları özelinde; mitler, söylenceler ve masallar kültürel kimlik oluşumunun parçası olarak görülmekte ve birçok alanda etkisini hissettirmektedir. Seramik sanatı da bu alanlardan biri olarak ön plana çıkmaktadır. Türkler, bezeme tekniği kullanarak sanatsal amaçla üretilen seramiklerde birçok motif, tasvir ve anlatıya yer vermişlerdir. Özellikle 12 ve 13. yüzyıllarda Büyük Selçuklu Devleti döneminde birçok mit, söylence ve masal unsuru seramik sanatında kendilerine yer bulmuştur. Belirtilen dönemlere ait fantastik anlatıların Türk seramik sanatına yansımaları, bu araştırma ile incelenecektir.
The art concept of many societies around the world has been formed in a way linked to the geography and ethnic origin in which they live. In the formation of this understanding, the influence of transmissions made since the primitive ages is quite large. The myths, speeches and fairy tales that have been transmitted from generation to generation have made a great contribution to the formation of social memory. These stories that keep mirrors of the past, if they look like a product of imagination, contain the realities of their periods. These stories, in which fantastic objects are seen, continue to be part of the beliefs, cultural and art phenomena of societies. Specifically in Turkish communities; myths, speeches and fairy tales are seen as part of the formation of cultural identity and feel their influence in many areas. Ceramic art is also in front of one of these areas. The Turks have placed many motives, paintings and stories in the ceramics produced for artistic purposes using the fabrication technique. Especially in the 12th and 13th centuries, during the Great Selchuklu State, many myths, speeches and fairy tales found their place in ceramic art. The reflections of the fantastic stories of the specified periods to the Turkish ceramic art will be studied by this research.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|