Çalışmada, ordunun demokratik kontrolünü inceleyen çalışmalardan farklı olarak, güvenliğin özelleştirilmesi sonucu ortaya çıkan güvenlik sektörü bileşenlerinden, özel güvenlik şirketlerinin sundukları hizmetlerin demokratik kontrolünün sağlanmasına yönelik kontrol mekanizmalarının genel hatlarıyla betimlenmesi amaçlanmıştır. Modern devlet ile güvenlik arasındaki yaşanan değişim ve dönüşüme paralel şekilde, kamusal güvenlik örgütleri üzerinde gerçekleştirilen ve sivil otorite ile hesap verebilirlik ilişkilerine dayanan demokratik kontrolün niteliğinin de değiştiği anlaşılmıştır. Bu bakımdan çalışmada, demokratik kontrol öznesinin devlet dışındaki tarafları da içerecek şekilde genişlemesinin yanında, kontrol konusunun da ordunun yanında özel güvenlik şirketlerini de içerecek şekilde çeşitlendiği görülmüştür. Kontrolün özelleşmesi olarak nitelenebilecek bu durum, demokratik kontrolü incelerken, devlet yanında devlet aygıtı dışında yer alan tarafların ve kamusal güvenlik örgütlenmeleri yanında kamusal olmayan güvenlik sağlayıcılarının da ele alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle kavram, kamu-özel ortaklığını içermektedir. Ancak genelde ordu üzerinden gelişen demokratik kontrol kavramının, devlet aygıtı dışında yer alan ve piyasa kurallarına tabi olan özel güvenlik şirketlerine doğrudan uygulanamayacağı anlaşılmıştır.
The study, unlike the studies on the democratic control of the army, aimed at describing the security sector components that arise as a result of security privatization, with the general lines of the control mechanisms for the provision of democratic control of the services they provide by private security companies. Parallel to the change and transformation between the modern state and security, it is clear that the nature of democratic control on public security organizations and based on the relations of civil authority and accountability has also changed. In this regard, the study has shown that in addition to the extension of the democratic control essence to include the parties outside the state, the control subject has also varied in such a way as to include the military and private security companies. This situation, which can be described as the privatization of control, demonstrates the need to be addressed by the parties outside the state apparatus and non-public security organizations as well as by the non-public security providers while examining the democratic control. That is why the concept includes public-private partnership. But it is often understood that the concept of democratic control that develops through the army cannot be directly applied to private security companies that are outside the state equipment and are subject to market rules.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|