Divan edebiyatı 13. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar varlığını sürdürmüş ve sayısız şiir ve şairi bünyesi altına almıştır. Tanzimat Dönemi’yle birlikte de gücünü yavaş yavaş kaybetmiştir. Tanzimat sanatçıları divan şiirini çokça eleştirmişlerdir. Bunların başında da divan edebiyatının sosyal hayattan kopuk ve soyut bir dünyada yazılmış olması gelmektedir. Yapılan bu çalışma ise bu eleştirinin ne kadar yanlış olduğunu ortaya koymaya çalışacaktır. Divan edebiyatı sosyal hayattan bağımsız düşünülemez. Osmanlı toplumuna dair hemen hemen her şey divan edebiyatının konusu olmuştur. Sosyal hayatın içeriği ise oldukça zengindir. Bu bağlamda yapmış olduğumuz çalışma sosyal hayatın bir alt dalı olan kıyafetleri kapsamaktadır. Giyim kuşam insanlık tarihinden bu yana var olan bir ihtiyaçtır. Başlangıçta sadece bir ihtiyaç olan kıyafetler gelişerek zaman zaman statünün bir göstergesi zaman zaman da modanın bir parçası olmuştur ve endüstriyelleşmiştir. Osmanlı toplumunda kültürü oluşturan etkenlerden birisi olan kıyafetler divan şairlerince de şiirlerine konu edilmiştir. Yapılan çalışmada 18. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasında yaşamış olan Bursalı İbrahim Râzî Divanı’nda adı geçen giyim kuşam terimleri tespit edilmeye ve bu terimlerin divanda nasıl ve ne şekilde kullanıldığı gözler önüne serilmeye çalışılmıştır.
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|