Deprem sebebiyle meydana gelen zararlarda BK. m. 60’a göre, haksız fiilin işlendiği tarihten itibaren on yıl geçince, tazminat davası açma hakkı zamanaşımına uğrar. Buradaki 10 yıllık mutlak süre, gerek doktrinde ve gerekse yargı içtihatlarında farklı bir şekilde ele alınmıştır. Böyle bir uygulamanın ortaya çıkmasında, her şeyden önce kanunlardaki hükümlerin yeterince açık olmaması yanında, ilk derece mahkemeleri ve yüksek mahkemeler tarafından biribirinden farklı yorumlanmasının da etkisi olmuştur. Bize göre kanunlardaki 1 ve 10 yıllık azamî süreler yeterlidir. Fakat söz konusu alanda mutlaka bir adım atılmak isteniyorsa, yapılması gereken en doğru iş; kanunlarda gerekli değişiklikler yapılarak, farklı yorumların ortadan kaldırılmasıdır. Çünkü, Anayasa’ya göre bu görev yargı organlarının değil, yasama organınındır. Ayrıca mevcut hükümlerin idarenin denetim görevini gereği gibi yerine getirememesinin mazereti Borçlar Kanunu’ndaki zamanaşımı süreleri olamaz. Diğer taraftan aksine davranışlar olaya köklü çözüm getirmediği gibi, kanunlarda öngörülmeyen sonucun, yorum yoluyla kabûl edilmesi anlamına gelir ki, bu davranış, hukuk âleminde istikrar diye bir şey bırakmaz
Alan : Hukuk
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|