Araştırmamıza konu olan Nogay Türkleri, ata yurtlarının Kafkasya olduğu bilinen ve 19. yüzyılın ortalarında Rusların çeşitli baskıları neticesinde Ankara ve Konya’ya göç eden bir Türk topluluğudur. Nogaylar konuştukları Nogay Türkçesiyle, çoğunluğu sözlü olmak üzere, birçok edebi ürün meydana getirmişlerdir. Bu edebi ürünlerin biri de kendine özgü özellikleriyle yüzyıllardır bir gelenek içinde gelişerek günümüze kadar gelmiş olan şınlardır. Bu çalışmada öncelikle şın ve şınşı sözcüğünün etimolojisi incelenmiştir. Bu sözcüklerin diğer Türk lehçelerindeki telaffuzları ve anlam karşılıkları araştırılmıştır. Nogay sözlü edebiyatında karşılıklı beyitler söylemeye dayalı bir nazım şekli olan şınlar ve şınşılık geleneği hakkında bilgiler verilmiştir. Daha sonra şın söyleyen kişiler olan şınşıların özelliklerine dair bilgiler sunulmuştur. Ayrıca şınların şekilsel özellikleri ve söylenme amaçları hakkında da bilgiler sunulmuştur. Bu bilgiler Nogay köylerinden yapılan derlemelerden örnekler verilerek desteklenmiştir. Dünyada Nogay Türkçesini konuşan insan sayısının gittikçe azaldığını göz önünde bulundurduğumuzda yapılan bu derlemelerin önemli olduğunu düşünmekteyiz. Çalışmamız, Nogay Türkçesinin unutulmamasına yardımcı olmak ve zengin sözlü edebi ürünlerinin tanıtılmasını sağlamak amacıyla atılan bir adımdır.
The Nogay Turks, which is the subject of our research, is a Turkish community known to be the Caucasus and migrated to Ankara and Konya in the middle of the 19th century as a result of various Russian pressures. The Nogays, with the Nogay Turkish they spoke, made many literary products, most of them verbally. One of these literary products is the chines that have evolved in a tradition for centuries with their own peculiarities and have come to the present day. In this study, first of all, the etimology of the word shin and shin was studied. The expression and meaning of these words in other Turkish languages has been studied. In the vocal literature of Nogay, information is given about the shines and the tradition of shining, which are a form of nazism based on mutual beits. Then the knowledge of the people who have been told is given. There is also information about the formal characteristics and the purposes of speech. This information was supported by examples from the collections made from the Nogay villages. When we consider the number of people in the world speaking Nogay Turkish increasingly decreasing, we think that these assemblies are important. Our work is a step taken to help the Nogay Turkish not be forgotten and to ensure the promotion of rich oral literary products.
Alan : Filoloji
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|