Tarihsel süreci göz önünde bulundurduğumuzda sanat eserinin yaratıcısı olarak insan ne kadar değişip gelişmişse sanat eseri de o kadar değişmiş ve gelişmiştir. Yazılı edebi eser, ilk ortaya çıktığı andan itibaren okuyucularınca benimsenip gelecek günlere, okuyuculara aktarılabildiği gibi kimi zaman da güncelliğini yitirip tarih içinde unutulabilirler. Bazıları on yıllar hatta yüzyıllar boyunca insanoğluna kendi hikayesini anlatmış ve eskimemişken bir kısmı da miladını doldurmuştur. Bu döngü “Edebiyat Sosyolojisi”nce üretim ve tüketim başlıkları altında incelenir. Çalışmada edebiyat sosyolojisi, edebiyat ve roman teorilerinin ışığında toplumsal değişim, bu değişimin edebi esere yansıması/ etkisi genelinde Türk romanının tarihine değinilmiştir. Çalışmanınspesifik noktası ise çalışma hayatının aktörleri olan emekçilere Türk romanında nasıl yer verildiğini tespit etmek olacaktır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|