Bu araştırma daha önce robotik sistemler hakkında eğitim alan ilkokul, ortaokul ve lise öğretmenlerinin almış oldukları eğitimle sonrasında okullarında ne tür aktiviteler gerçekleştirdikleri ve robotik sistemlerin kullanımına yönelik görüşlerinin belirlenmesini amaçlayan bir çalışmadır. Araştırma 2016-2018 yılları arasında çeşitli tarihlerde düzenlenen robotik eğitimlere katılmış olan 80 öğretmen arasından gönüllü olarak çalışmaya katılan 23 erkek 27 bayan olmak üzere toplam 50 öğretmen ile yürütülmüştür. Katılımcılar daha önceden 20 saatlik robotik ve programlama eğitimi almışlardır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından ilgili alanyazın incelenerek geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmaya katılan katılımcıların tamamı daha önceden robotik sistemler hakkında eğitim almış kişilerden oluşmaktadır. Bu araştırmada katılımcıların almış oldukları eğitimle sonrasında okullarında ne tür aktiviteler gerçekleştirdikleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin analizinde betimsel istatistikler (frekans ve yüzde dağılımı) uygulanmıştır. Bu çalışmanın ışığında öğretmenlerin robotik sistemlerin kullanımına yönelik görüşleri ve robotiği bir yöntem olarak nasıl gördükleri belirlenmiştir. Araştırma sonunda öğretmenlerin robotiği derslerinde kullanım seviyeleri ortaya çıkarılmış olup robotik teknolojilerinin öğretim programları içerisinde kullanılmasında ilgili ve istekli oldukları tespit edilmiştir. Eğitsel robotik uygulamaların daha verimli olabilmesi için eğiticilerin kendilerini geliştirmek ve gelişen teknolojiye ayak uydurabilmek için teknolojiyi daha sık kullanıyor olmaları beklenmektedir. Eğitsel robotik konusunda öğretmenlerin kendilerini geliştirme konusunda ciddi eksikliklerin olduğu anlaşılmaktadır.
This research is a study aimed at determining what kind of activities they perform in their schools after the training that primary, secondary and secondary school teachers who previously taught about robotic systems and their views on the use of robotic systems. The study was conducted with a total of 50 teachers, including 23 men and 27 women, who participated in voluntary work from 80 teachers who participated in robotic training on various dates between 2016 and 2018. The participants have previously received 20 hours of robotics and programming training. The study used a semi-configured conversation form developed by the researcher as a tool for data collection by examining the relevant area. All the participants involved in the study consisted of people who have previously trained on robotic systems. The researchers were trying to identify what kind of activities they performed in their schools after the training they received. Analysis of the data obtained from the study applied visual statistics (frequency and percentage distribution). In the light of this study, it is determined how teachers see the views on the use of robotic systems and how they see robotics as a method. The research ended with that that teachers were identified the levels of use in the robotics classes and found that they were relevant and willing to use robotics technologies in their teaching programmes. For educational robotics applications to be more efficient, educators are expected to use technology more frequently to develop themselves and be able to follow the advanced technology. It is clear that in educational robotics, teachers have serious shortcomings in developing themselves.
Alan : Eğitim Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|