Özet:

Amaç: Bu çalışma preeklampsi (PE) plasentalarında perivillöz fibrinoid birikimini (PFB), sinsityal düğümleri ve eşlik eden histopatolojik özelliklerin klinik etkisini araştırmayı amaçladı. Gereç ve yöntem: Retrospektif bir klinikopatolojik çalışma olarak üçüncü basamak hastanede yürütüldü. Çalışmaya obstetri kliniğinde PE tanısı konmuş olan 51 gebe ile yaş ve gestasyonel süre açısından eşleştirilmiş 55 normotansif sağlıklı gebe dahil edildi. Klinik özellikler ve gebeliğe ait veriler (maternal-gestasyonel yaş, gravida, parite, intrauterin büyüme geriliği, oligohidramniyoz & anhidramniyoz durumu, koryoamniyonit varlığı, umblikal arter doppler pulsatilite indeksinde artış, preterm doğum, yenidoğanın 1. ve 5. dakika apgar skorları, doğum ağırlığı, hemogram parametreleri, umblikal kord kan gazı (umblikal arter) pH, baz açığı ve kalsiyum düzeyleri) karşılaştırıldı. Ayrıca, sinsityal düğümler, vasküler yapılanma yoğunluğu, plasental alan, volüm ve ağırlık gibi plasental veriler de hesaplandı. Bulgular: Perivillöz fibrinoid birikimi ve sinsityal düğümler, PE grubunda kontrollere kıyasla anlamlı derecede sık ve yoğundu. Terminal villuslarda azalmış damarlar, artmış sinsityal düğüm ve artmış perivillöz fibrin birikimi PE ile ilişkilidir. Parametrelerin klinik ve neonatal etkileri araştırıldığında, sadece umblikal kord kan gazı analizinde kalsiyum seviyelerinde gruplar arasında anlamlı fark elde edildi (p=0.008). Sonuç: Sinsityal düğüm ve perivillöz fibrin birikimi preeklampsinin önemli mikroskobik bulgularıdır. Fibrin birikiminin varlığı ve miktarı, fetal ağırlık ve plasentanın makroskopik özellikleri (plasenta ağırlığı, alanı ve hacmi) ile ilişkili değildi. Bu bulguların

Anahtar Kelimeler: