İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın kurulması ile önem kazanan ve pratikte, ipotekten sonra en çok başvurulan ikinci yöntem olan alacak rehni, Türk Hukuku’nda Medeni Kanun’un taşınır rehni bölümünde 954 ile 961. maddeleri arasında düzenlenmektedir. Hak rehninin bir türü olan alacak rehninin hukuki niteliği doktrinde ayni hakların sadece eşyalar üzerinde kurulabileceği kabul edildiğinden tartışmalıdır. Bu tartışmanın temelini, alacak gibi gayri maddi varlıkların hukuken eşya sayılıp sayılamayacağı sorusu yer almaktadır. Alacak rehnini sınırlı ayni hak ve dolayısıyla mutlak hak olarak nitelendiren görüş ile alacak rehnini sınırlı ayni hak olarak nitelendirmeyen görüş mevcut görüşlerdir. Alacak rehninin kapsamı; teminat altına alınan alacak bakımından ve rehin yükü bakımından olmak üzere iki yönden incelenmektir. Teminat altına alınan alacak bakımından alacak rehninin kapsamına; ana alacak, akdi faiz, gecikme faizi, dava giderleri ve takip masrafları girerken, rehin yükü bakımından alacak rehninin kapsamına ise; rehin verilen alacak, rehin verilen alacağa bağlı haklar, rehin verilen alacağa bağlı dönemli yan edimler girmektedirler. Ancak, bu düzenlemeler emredici nitelikte değildirler.
Alan : Eğitim Bilimleri; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|