Görüntüleme
34
İndirme
9
Bu çalışmada, TÜRK-İŞ, DİSK, TİP, CHP ve AP gibi sendikal ve siyasal örgütler arasında cereyan eden sosyal ve siyasal ilişkiler ile o ilişkilerin İngiliz emperyalizmi açısından ne anlama geldiği tartışılmıştır. Bu çerçevede işçi örgütleri arasındaki rekabet, yükselen sosyalist ve sosyal-demokrat akımlar ile anti-emperyalizm konuları ele alınmış ve bu konular dönemin Britanya hükümetlerinin yaklaşımı esas alınmak suretiyle incelenmiştir. Böylece Türkiye emek tarihinde önemli yerleri olan bazı olayların uluslararası yansımalarını ortaya koymak amaçlanmaktadır. İngiliz gizli belgelerinde yer alan bilgiler Türkiye’de yazılmış birincil ve ikincil kaynaklarla da desteklenmiştir. Araştırmanın konusu 1967-1971 yılları arasındaki sosyal ve siyasal gelişmelerle sınırlandırılmıştır. Bu çalışmada belge incelemesine dayalı nitel bir araştırma yürütülmüş, dönemin Türkiye’sindeki siyasal çatışmalar analiz edilmiş ve Britanyalı diplomatların genel yaklaşımları hakkında birtakım değerlendirmeler yapılmak suretiyle çalışma tamamlanmıştır. Araştırmanın sonunda, Britanya’nın Türkiye politikasının Türkiye’yi Batı Bloku’nda tutmaya ve Türkiye’deki siyasi ve iktisadi istikrarı tehdit eden unsurlara karşı çıkmaya dayalı bir dış politikası olduğu sonucuna varılmıştır. Britanya Türkiye’de tamamı anti-komünist olan farklı iktidarları desteklemiştir. Bu bağlamda Türkiye’deki demokratik kurumların varlığı ya da gelişmişlik düzeyi Britanya için temel kriter olmamıştır. Batı demokrasisi için tehdit olarak görülen sosyalistler ve diğer muhalifler 12 Mart 1971’den sonra anti-demokratik muamelelere maruz kaldıklarında, böylesi durumlar Britanya hükümeti için ancak tali meseleler olarak kalmıştır. Britanyalı yetkililer Türkiye’deki emek hareketini ve sendika konfederasyonları arasındaki rekabeti yakından takip etmişlerdir. İstanbul, Kocaeli, Bursa ve Zonguldak gibi işçi kentlerindeki gelişmelerden haberdar olmak amacıyla çalışma ataşesi görevlendirmişlerdir. Britanyalı diplomatların 15-16 Haziran olaylarını “askeri darbenin önünü açmak için planlanmış bir komplo” olarak değerlendirmesi gerçekten ilginçtir. Ayrıca sendikalar arası dayanışma mekanizmasının sendikalarla sınırlı olmayan, çok yönlü ve aslında bir dış politika enstrümanı olduğunun da hatırlatılması gerekir. Belgelerde net olarak görüldüğü üzere nihai karar verici aslında İngiliz devletidir. Son olarak Türkiye sendikacılık tarihinde önemli bir yeri olan TÜRK-İŞ’in partiler üstü politika anlayışının belgelerde yüzeysel bir şekilde ele alındığını, dolayısıyla, bu anlayışın arkasındaki politik motivasyonların yeterince değerlendirilmediğini belirtmek gerekir.
This study discussed the social and political relations between trade unions and political organizations such as Turkish-Business, DISK, TIP, CHP and AP and what those relations mean in terms of British imperialism. In this context, the competition between the workers’ organizations, the rising socialist and social-democratic currents and the anti-imperialism issues were addressed, and these issues were examined on the basis of the approach of the British governments of the time. Thus, Turkey is intended to reveal the international reflections of some of the events that are important places in the work history. The information contained in the British secret documents is also supported by primary and secondary sources written in Turkey. The subject of the study is limited to social and political developments between 1967 and 1971. This study was conducted on the basis of the document review, the political conflicts in Turkey of the time were analyzed and the study was completed by making a series of assessments on the general approaches of British diplomats. The study concluded that the British policy of Turkey is a foreign policy based on keeping Turkey in the Western Block and resisting the elements that threaten the political and economic stability in Turkey. The United Kingdom has supported all the anti-communist powers in Turkey. In this context, the presence or level of development of democratic institutions in Turkey has not been a fundamental criterion for Britain. When the socialists and other oppositionists, which were considered a threat to Western democracy, were subjected to anti-democratic treatments after March 12, 1971, such circumstances remained only a matter for the British government. British officials closely followed the labour movement in Turkey and the competition between the trade unions. Istanbul, Kocaeli, Bursa and Zonguldak have been assigned to work with the aim of being aware of the developments in the workers' cities. It is really interesting that British diplomats consider June 15-16 events as "a planned conspiracy to open the front of a military coup". It should also be remembered that the mechanism of inter-s syndicate solidarity is not limited to the syndicates, a diversified and actually an instrument of foreign policy. As clearly seen in the documents, the final decision maker is in fact the British state. Finally, it is important to note that the political understanding of the Turkish-ISIS, which is an important place in the history of the trade union, is superficially addressed in the documents, and therefore the political motivations behind this understanding are not sufficiently evaluated.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
