Bu çalışmanın temel amacı; fiziki bilgi alanı ile metafizik bilgi alanı arasında bulunan matematiksel bilginin yeri üzerine bir değerlendirme yapmaktır. Varlığın yaradılış hali metafiziksel bilgi olan “var olmak bakımından varlık” bilgisini gerekli kılmaktadır. Saf güç ve imkân olarak maddenin sûret yoluyla varlığa gelmesi duyulur âlemde cisim olarak adlandırılmaktadır. Cisim dünyasının sûretlerinin dış duyu ve iç duyu yoluyla nasıl bilgiye dönüştüğü araştırma konumuzun esasını oluşturmaktadır. Cisim dünyasında sûretlerin oluşturduğu ancak duyulur olmayan bilgi sahasının niceliksel alanı matematiksel bilgi olarak tarif edilebilir. Dolayısıyla matematiksel bilginin varlığın yaratılmasından sonraki varlık âleminin nicelikleriyle oluştuğu ve metafizik ile duyulur dünyanın arasında bir insan yeterliliği olarak ortaya çıktığı görülür. Çalışmanın odaklandığı diğer konu metafizik, matematik ve duyulur bilginin değişik medeniyet havzalarında nasıl algılandığı ve felsefe tarihinde hangi yönleriyle tartışıldığıdır. Öncelikle Antik Yunan’da Platon ve Aristoteles’in teorileriyle oluşan varlığın bilgiye konu oluşu niceliksel anlamda matematik bilgi olarak kısaca ele alınmıştır. Daha sonra İslâm medeniyetinde Meşşâî düşünce geleneğinin varlığa ve bilgiye bakışı ana hatlarıyla açıklanarak İslâm düşünce geleneklerinden kelâmın varlık ve bilgi teorisine değinilmiştir.
Bu çalışmanın temel amacı; fiziki bilgi alanı ile metafizik bilgi alanı arasında bulunan matematiksel bilginin yeri üzerine bir değerlendirme yapmaktır. Varlığın yaradılış hali metafiziksel bilgi olan “var olmak bakımından varlık” bilgisini gerekli kılmaktadır. Saf güç ve imkân olarak maddenin sûret yoluyla varlığa gelmesi duyulur âlemde cisim olarak adlandırılmaktadır. Cisim dünyasının sûretlerinin dış duyu ve iç duyu yoluyla nasıl bilgiye dönüştüğü araştırma konumuzun esasını oluşturmaktadır. Cisim dünyasında sûretlerin oluşturduğu ancak duyulur olmayan bilgi sahasının niceliksel alanı matematiksel bilgi olarak tarif edilebilir. Dolayısıyla matematiksel bilginin varlığın yaratılmasından sonraki varlık âleminin nicelikleriyle oluştuğu ve metafizik ile duyulur dünyanın arasında bir insan yeterliliği olarak ortaya çıktığı görülür. Çalışmanın odaklandığı diğer konu metafizik, matematik ve duyulur bilginin değişik medeniyet havzalarında nasıl algılandığı ve felsefe tarihinde hangi yönleriyle tartışıldığıdır. Öncelikle Antik Yunan’da Platon ve Aristoteles’in teorileriyle oluşan varlığın bilgiye konu oluşu niceliksel anlamda matematik bilgi olarak kısaca ele alınmıştır. Daha sonra İslâm medeniyetinde Meşşâî düşünce geleneğinin varlığa ve bilgiye bakışı ana hatlarıyla açıklanarak İslâm düşünce geleneklerinden kelâmın varlık ve bilgi teorisine değinilmiştir.
The main objective of this study is to make an assessment of the location of mathematical knowledge between the field of physical knowledge and the field of metaphysical knowledge. The state of creation of the existence requires the knowledge of the "existence in terms of being" which is metaphysical information. It is called the power, and it is called the power, and it is called the power, and it is called the power. The research is the basis of our subject of how the senses of the body world are transformed into knowledge through external senses and inner senses. The quantitative field of the field of information in the body world, which is formed by the surrender but not heard, can be described as mathematical information. Therefore, it appears that mathematical knowledge is formed by the quantities of the existence universe after the creation of the existence and appears as a human sufficiency between the metaphysical and hearing world. The other topic the study focuses on is how metaphysical, mathematical and heard knowledge is perceived in the different basins of civilizations and what aspects are discussed in the history of philosophy. First of all, in ancient Greece, the theories of the existence formed by Platon and Aristotle were discussed as mathematical knowledge in the quantitative sense. After that, in the Islamic civilization, the existence and knowledge of the Meşâîi thought tradition were explained by the main lines of the Islamic thought tradition to the existence and knowledge theory of the word.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|