Romanın Türk edebiyatında görülmesiyle birlikte onun toplumsal etkisi yazarlar tarafından hemen fark edilir. Onlar, hayata dair ne varsa bu türün yansıtıcı aynasında göstermeye çalışırlar. Bu gösterim, var olana dair olduğu gibi, olması isteneni de içerir. Roman kahramanları hayatın içinden seçilir ve kahramanlar her zaman olumlu tiplerden seçilmez. Olumlu kişiler yanında yaşadığı hayata ve topluma farklı bir yerden bakan yozlaşmış tiplere de sıkça rastlanır. Edebiyat/roman/tiyatro vasıtasıyla yozlaşma daha da yayılır ve nüfuzunu genişletir. Tanzimat sonrası yazarların roman, hikâye yanında birer ikişer tiyatro kaleme aldıkları görülür. Ayrıca yeni kurulan tiyatro binaları da yazarların ve halkın bu türe olan ilgisini artırır. Dönemin kitlelere ulaşım aracı olarak görülen tiyatro sadece olumlu örnekler sunmaz. Aynı zamanda yoz bir hayat anlayışını Osmanlı insanının önüne takdim eder. Gösterilen oyunların olumsuz etkisi yanında özellikle yabancı kadın oyuncuların aşüfte niteliğe sahip olması ve sanatlarından ziyade vücutlarını izleyicilerin hizmetine sunması, tiyatroyu öğretici bir eğlence olmaktan öte başka bir pozisyona taşır. Batılı baloları, kahvehaneleri de tiyatro gibi düşünürsek aynı yozlaşmanın başka bir boyutuna burada da şahit oluruz. İşte yaşanan bu durumları yazarlar romanlarında anlatmakta gecikmezler. Bu yazıda tiyatronun ve aktrislerin cinsel yozlaşmaya etkileri yanında birkaç romanda da Batılı eğlence olan balo ve karnavalın kişileri yozlaştırıcı etkisi üzerinde durulacaktır.
With the appearance of the novel in Turkish literature, its social impact is immediately noticed by the writers. They try to show everything about life in this kind of reflective mirror. This show, as is about what exists, also includes what is desired to be. The heroes of the novel are chosen from within life and the heroes are not always chosen from the positive types. The positive people are often found with the corrupt types of people who look at their life and society from different places. Through literature/romance/theatre, corruption spreads and expands its influence. After the Tanzimat, the writers see that the novel, along with the story, gets one or two theatres. The newly established theatre buildings also increase the interest of the writers and the public in this type. The theatre, seen as a means of transport to the crowds of the period, does not only present positive examples. It also presents a corrupt understanding of life in front of the Ottoman man. In addition to the negative effects of the shows, the fact that
Alan : Filoloji; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|