Özet:

Dünyanın gidişatını derinden etkileyen süreçler çoğunlukla iktisadi temellere dayandırılmakla birlikte, yaklaşık son kırk yıldır yaşadığımız küreselleşme süreci, geride bırakılan değişim süreçlerine göre büyük farklılıklar göstermektedir. İktisadi açıdan, kendisinden önce yaşanan her kırılma ve dönüm noktasına benzer olarak, sermaye birikimini ve hareketliliğini yeniden şekillendirme amacı taşıyan küreselleşme, bununla kalmayıp, toplumsal ve bireysel pek çok köklü değişikliğe neden olmuştur. Uluslararası göç ve bu olgunun başlıca aktörleri olan göçmenlerin nicelik ve niteliğine ek olarak, hem göç hem de göçmen algısı bu köklü değişikliklerden payını fazlasıyla almıştır. Sanayileşmeden küreselleşme sürecine kadar geçen yüzyıllar boyunca, başta gelişmiş ülkeler olmak üzere, pek çok ülke için emek ihtiyacını karşılayan göçmenler, kırk yıl gibi kısa bir süre içinde dünya üzerindeki en büyük tehditlerden biri konumuna gelmiştir. İşte bu sebeple, başta bu köklü dönüşümün nedenlerini kavramsal, kuramsal ve tarihsel boyutları ile ele alarak göçmenlerin gerçekten bir tehdit olup olmadığı sorusuna cevap aramak oldukça önemlidir.

Anahtar Kelimeler: