Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 1
 Görüntüleme 71
 İndirme 28
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI BAĞLAMINDA YUSUF AKÇURA’DAN BİR TARİH YORUMU: “TÜRKLERİN, CERMENLERİN VE SLAVLARIN MÜNÂSEBÂT-I TÂRİHİYYELERİ”
2016
Dergi:  
Karadeniz Araştırmaları Dergisi
Yazar:  
Özet:

Yusuf Akçura, 19 Kasım 1914 tarihinde, Türk Ocağı’nda Türk, Cermen ve Slavların Münâsebât-ı Tarihîyyeleri” başlıklı bir konferans verdi. İlk planda, başlıktan hareketle Akçura’nın bir tarih konferansı verdiği düşünülebilir. Ancak bu tarihî meselenin Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girdiği günlerde ele alınmış olması ilginçtir. Tam da büyük bir savaşın ortasında oldukları günlerde Türklerin, Cermenlerin, Slavların tarihî ilişkilerine dair bir şeyler söylemek kaçınılmaz olarak hâl-i hazırdaki ilişkiler, bilhassa savaş hakkında da bir şeyler söylemek demektir. Nitekim Akçura, söz konusu ilişkileri tarihî bir çerçevede fakat içinde bulunulan savaş durumunu verecek ve meşrulaştıracak şekilde inceler. Türklerin Almanların yanında savaşa girişini, tarihte gördüğü iki büyük cereyanla izah eder. Bu cereyanlardan ilki Türkler ile Slavlar arasındaki tarihî çatışmadır. Bu çatışmada Cermenleri, Türklerin stratejik müttefiki olarak mütalaa eder. İkinci büyük cereyan ise İslâmiyet ve Hristiyanlık arasındaki mücadeledir. Akçura, İslâmiyet-Hristiyanlık mücadelesinin son safhasında, İslâm dünyasının müttefiki olarak yine Cermenleri görür. Bu durumu da İngiltere-Almanya rekabeti ile açıklar. Neticede Akçura, tarihî verilerden hareketle, Osmanlı devletinin Almanların yanında birinci dünya savaşına girişini haklı ve gerekli bulur. Türklerin savaştaki durumunu “tarihî mevzi” şeklinde kavramlaştırır. Türklerin, Slavlara ve İngilizlere karşı Almanların yanında savaşması çıkarlarına ve tarihî konumlarına en uygun olanıdır. Açıktır ki Akçura’nın uzak ve yakın tarihe dair yorumları Osmanlı Devleti’nin savaşa girişini meşrulaştırmaktadır. Fakat Akçura’nın bu konferansı sadece savaşı meşrulaştırmak, belki de savaş kararını veren siyasîlere hoş görünmek maksadıyla verdiğini düşünmek haksızlık olur. Akçura, konferanstaki temel düşüncelerini daha Balkan Savaşları’ndan önce yazdığı çeşitli makalelerle işlemeye başlamıştır. Bu açıdan Akçura’nın düşünceleri sadece I. Dünya Savaşı özelinde değerlendirilebilecek pragmatik bir duruşun ürünü değildir.<

Anahtar Kelimeler:

null
2016
Yazar:  
0
2016
Yazar:  
Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler


Karadeniz Araştırmaları Dergisi

Alan :   Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 859
Atıf : 1.463
Karadeniz Araştırmaları Dergisi