Hz. Peygamber döneminde başlayan ve Hz. Ömer dönemiyle birlikte hız kesmeden devam eden fetih hareketleri neticesinde İslam toprakları geniş sınırlara ulaşmış ve bunun sonucunda İslam dini, başta Türkler olmak üzere İranlılar, Kuzey Afrikalılar, Endülüs’teki Berberiler ve Mısır’da yaşayan Kıptiler tarafından kabul görmüştür. İslamiyet’in geniş coğrafyalara yayılması sonrası gayri Araplarla aynı coğrafya üzerinde yaşamak istemeyen Araplar, İslamiyet’i kabul ettikleri halde onları toplum içerisinde soyutlayabilmek için Mevali politikasını uygulamıştır. Araplar, Mevalileri, savaşlarda köleleştirilenlerin sahipleri tarafından serbest bırakılanlar ile “mevali'l-muvalat”,“mevali'l-İslam”,“mevali'l-ahd” ve “mevali't-tibaa” olarak da ifade edilen savaş esiri olmaksızın İslamiyet’i kabul edenler olmak üzere iki gruba ayırmışlardır. Arapların Mevali anlayışı sadece gayri Araplarla sınırlı olmamış aksine Arap oldukları halde çöllerde yaşayan Bedeviler ile herhangi bir kabileye mensup olmayan kişi veya kişiler de toplum tarafından ayıplanmışlardır. Araplar, Mevali anlayışını o kadar ileri boyutlara taşımışlardır ki bir Arabın Türk veya İranlı kişilerin arkasından namaz kılmasına, onlarla gezmesine veya evlenmesine izin vermemişlerdir. Yine künye kullanmak Araplarda asaleti simgelediği için Mevalilerin kullanmalarına izin verilmemiştir. Bu sebepten Mevaliler, künye yerine alay ve tahkir içeren lakaplarla anılmışlardır. Emeviler döneminde daha belirgin hal alan Mevali anlayışı, Abbasi döneminde de Türkler dışında başta İranlılar olmak üzere gayri Araplara uygulanmaya devam etmiştir.
by Hz. The beginning of the Prophet’s period and the As a result of the fast-paced conquest movements, Islamic territory reached broad borders, and as a result, Islamic religion was accepted by the Iranians, the North African, the Berber in Endulus and the Cypriots living in Egypt. The Arabs who did not want to live on the same geography as the non-Arabs after the spread of Islam to the wide geography, have applied the Mevali policy to be able to isolate them within the society while they accepted Islam. The Arabs divided the Mevalists into two groups: those who were released by the owners of the slave in wars, and those who accepted Islam without war prisoners, also expressed as "mevali'l-muvalat", "mevali'l-Islam", "mevali'l-ahd" and "mevali't-tibaa". The concept of the Arabs is not limited only to the non-Arabs, but they are Arabs while living in the deserts and persons or persons not belonging to any tribe are also separated by the society. The Arabs have moved the understanding of Mevali to such advanced dimensions that they did not allow a Arab to pray, travel with them or marry behind the Turkish or Iranian people. It was not permitted to use Mevalis again because it symbolizes origin in the Arabs. For this reason, the Mevalists are mentioned with laughs instead of the canyons and the canyons. The Mevali concept, which was more evident during the Emevian period, continued to be applied to non-Arabs, including the first Iranians, in the Abbasian period, except for the Turks.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|