Sosyal hizmet; “biyo-psiko-sosyal varlık” olan insanın insan hakları bağlamında iyilik halinin geliştirilmesine odaklanan uygulamalı bir disiplindir. Eklektik yaklaşımlı bir meslek olarak sosyal hizmet; eko-sistem bağlamında yaşam süren insan ve toplumların mikro, mezzo ve makro-düzey sosyal değişimlerini dikkate alarak sorun çözme ve koruyucu önleyici yaklaşıma odaklanır. Son yüzyılın hızlı sanayileşme, teknoloji ve buna bağlı ekonomik gelişmeler insan yaşamını kolaylaştırırken sosyal yaşama ilişkin olumsuzlukları da beraberinde getirmiştir. Sosyal hizmet kuramlarının bu paralelde endüstrileşmesine, insanın ekonomik, teknolojik ve dijitalleşmenin temel çıkarları doğrultusunda araçsallaştırılıp değersizleştirilmesine yol açmıştır. Oldukça kutsal sayılan sosyal hizmet mesleği “Sosyal Bakım” paradigmaları üzerinden anlamlandırmaya çalışılırken sosyal kavramların insana ilişkin değerlerden yoksunlaştırıldığı, bu bağlamda insan ve topluma yönelik hizmet sunan liyakatli uzman kişilerin “Sosyal Çalışmacı” kavramı içerisinde zoraki bir tanımlama ile karşı karşıya bırakıldıkları gözlemlenmektedir. Dolayısıyla bu araştırma; gerek uluslararası ve gerekse yerel sosyal hizmet kuramlarının insan hakları bağlamında dikkate alınmasını ve sosyal teorilerin, her toplumun kendi dini-manevi, kültürel ve ahlâki değerlerin insanın faydasına yönelik kendi değer kodları üzerinden revize edilmesinin gerekliliğine dikkat çekerek çözüm önerileri sunmayı amaçlamaktadır. Bu çalışmada, günümüz sosyal hizmet mesleğinin temellerini oluşturan “Sosyal Çalışmacı” ve “Bakım” kavramlarının teorik arka planları söylem analizi yöntemi üzerinden değerlendirilmiş, bu bağlamda sosyal hizmet eklektik (teori-pratik) uygulamaların eko-sistem perspektifinde incelenerek değerlendirilmesi yapılmıştır.
Sosyal hizmet; “biyo-psiko-sosyal varlık” olan insanın insan hakları bağlamında iyilik halinin geliştirilmesine odaklanan uygulamalı bir disiplindir. Eklektik yaklaşımlı bir meslek olarak sosyal hizmet; eko-sistem bağlamında yaşam süren insan ve toplumların mikro, mezzo ve makro-düzey sosyal değişimlerini dikkate alarak sorun çözme ve koruyucu önleyici yaklaşıma odaklanır. Son yüzyılın hızlı sanayileşme, teknoloji ve buna bağlı ekonomik gelişmeler insan yaşamını kolaylaştırırken sosyal yaşama ilişkin olumsuzlukları da beraberinde getirmiştir. Sosyal hizmet kuramlarının bu paralelde endüstrileşmesine, insanın ekonomik, teknolojik ve dijitalleşmenin temel çıkarları doğrultusunda araçsallaştırılıp değersizleştirilmesine yol açmıştır. Oldukça kutsal sayılan sosyal hizmet mesleği “Sosyal Bakım” paradigmaları üzerinden anlamlandırmaya çalışılırken sosyal kavramların insana ilişkin değerlerden yoksunlaştırıldığı, bu bağlamda insan ve topluma yönelik hizmet sunan liyakatli uzman kişilerin “Sosyal Çalışmacı” kavramı içerisinde zoraki bir tanımlama ile karşı karşıya bırakıldıkları gözlemlenmektedir. Dolayısıyla bu araştırma; gerek uluslararası ve gerekse yerel sosyal hizmet kuramlarının insan hakları bağlamında dikkate alınmasını ve sosyal teorilerin, her toplumun kendi dini-manevi, kültürel ve ahlâki değerlerin insanın faydasına yönelik kendi değer kodları üzerinden revize edilmesinin gerekliliğine dikkat çekerek çözüm önerileri sunmayı amaçlamaktadır. Bu çalışmada, günümüz sosyal hizmet mesleğinin temellerini oluşturan “Sosyal Çalışmacı” ve “Bakım” kavramlarının teorik arka planları söylem analizi yöntemi üzerinden değerlendirilmiş, bu bağlamda sosyal hizmet eklektik (teori-pratik) uygulamaların eko-sistem perspektifinde incelenerek değerlendirilmesi yapılmıştır.
Alan : Hukuk; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|