Özet:

Özet: Aristoteles tartışmalı fikirleriyle bilim dünyasını 2000 yıldan fazla etkilemiş bir düşünürdür. Dante’nin “Bilimlerin Ustası”, Aquinum’lu Thomas’ın “Filozof” diye adlandırdığı düşünür, İslam dünyasında Muallim-i Evvel (İlk Öğretmen) olarak tanınmaktadır. Benim de “Bilimlerin Efendisi” diye adlandırdığım Aristoteles, köleliğin doğadan ve doğuştan olduğunu savunur. Aristoteles’e göre “İşleri bedenlerinin kullanımından ibaret kalan ve kendilerinden daha iyi bir şey beklenmeyecek olanlar doğadan köledir.” Doğa özgür insanı erdem bakımından üstün yaratmıştır. Erdem bakımdan üstün olan yönetme yetisi ve kabiliyetine sahiptir. Oysa köle efendiden aldığı emir doğrultusunda hareket eder ve çalışır. Kölenin fiziki gücünü harekete geçiren efendinin emir verme ve yönetme yeteneğidir. Köleler, günlük hayatın devam etmesinde, özgür insanlar ve vatandaşlar için, evcil hayvanların sağladığı türden bir destek sunmaktadırlar. Nasıl ki evcil hayvanlar söz dinleyerek bir hizmette bulunuyorsa, kölelerin yaptıkları da ondan farklı değildir. Akıl yürütme yetisinden yoksun olan köleler, akıl yürütme yetisine sahip olan özgür insanlara bağımlı olarak yaşarlar. Köle, doğası itibariyle kendi kendisine ait olmayıp bir başkasına aittir; canlı bir mülktür. Aristoteles’e göre “yasal kölelikten” farklı olarak doğal kölelik; sosyal, sınıfsal veya statü ile sonradan ortaya çıkmış bir durum değildir; tamamen insanın doğası ve yaratılışı ile alakalıdır. Anahtar kelimeler: Aristoteles, Kölelik, Yaratılış, İnsan doğası

Anahtar Kelimeler: