Özet:

İnsanlarda yüzün belirleyici özellikleri arasında yer alan dış kulak ve yapısı yaş ve cinsiyet tayininde kullanılabilir. Bu çalışmanın amacı, gelecekteki çalışmalara yön verecek standart değerleri elde etmek, bu ölçümlerin cinsiyet ve boy tahminindeki önemini tespit etmek ve sağlıklı genç erişkinlerde dış kulak morfolojisindeki farklılıkların vücut kitle indeksi (VKİ) üzerine nasıl bir etkisinin olduğunu araştırmaktır. Bu çalışmaya 22-25 yaş arası Meram Tıp Fakültesi öğrencisi olan 110 erkek, 136 kadın dahil edildi. Dijital fotoğraf analizi (Image J yazılımı) yöntemi kullanılarak 246 üniversite öğrencisinin çekilen fotoğrafları üzerinde dış kulak morfometrisine yönelik lineer ölçümler yapıldı. Onam formunu dolduran tüm katılımcıların vücut boy, kilo ve VKİ ölçüldü. Elde edilen verilerin yaş, cinsiyet ve lateralizasyona göre istatistiki analizi yapıldı. Ayrıca, ölçüm parametreleri ve VKİ arasındaki korelasyon tespit edildi. Dış kulak morfometrik ölçümleri, kulak memesi uzunluğu ve genişliği dışında, erkeklerde kadınlardan daha büyük ve istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p <0,05). Sol ve sağ kulak tüm ölçümleri, kulak memesi uzunluğu ve kulak kepçesi genişliği hariç her iki cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdi (p <0,05). Kulak uzunluğu ve kulak kepçesinin en yüksek noktasından intertrajik çentiğin altına kadar olan mesafe (Sa-Inint mesafesi) sol tarafta daha yüksek değerlere sahipken, diğer ölçüm değerleri sağ tarafta daha büyüktü. Öğrencilerin Sa-Inint mesafesi, kulak memesi uzunluğu ve genişliği değerleri ile boy uzunluğu arasında kuvvetli pozitif korelasyon (r= 0.269, p=0.000 r= 0.298, p=0.000 r= 0.172, p=0.007) gözlenirken VKİ değerleri ile anlamlı pozitif korelasyon göstermediği tespit edildi. Lineer regresyon analizinde de kulak uzunluğu, genişliği ve Sa-Inint mesafesi değerlerinin boy tahmininde kullanılabileceği, fakat VKİ tahmininde kullanılmasının anlamsız olduğu görülmüştür. Bu çalışmada dış kulak morfometrisinin boy ve cinsiyet tahmininde ek bir araç olarak kullanılabileceği görülmüştür. Elde edilen morfometrik veriler adli antropoloji alanında ve plastik-rekonstrüktif cerrahide tedaviye yönelik yaklaşımların belirlenmesinde yardımcı olabilir.

Anahtar Kelimeler: