Birbiri ile ilişki içinde olan topluluklarda kültür, dil, edebiyat, gelenek vb. konularda alışveriş olması tabiidir. Asırlar boyunca çeşitli coğrafyalarda yaşayan Türklerin de muhtelif topluluklarla komşuluk, dinî, siyasi, ticari, sosyal vb. ilişkilerinin olduğu bilinen bir gerçektir. Türkçede yabancı sözcüklerin ve başka dillerde Türkçe sözcüklerin yer almasının bu tür ilişkiler aracılığıyla meydana geldiği söylenebilir. Türklerin İslam dinini kabul etmeleriyle birlikte Türkçede Arapça ve Farsça kökenli sözcüklerin gitgide artış göstermesi bu milletlerle aynı coğrafyada yaşamalarının sonuçlarındandır. Bu çalışmada, on üçüncü asrın ikinci yarısında kaleme alınan Hilyetü’l-İnsan ve Halbetü’l-Lisân (İbni Mühennâ Lügati) adlı eserin Türkçe bölümünde yer alan Arapça ve Farsça alıntı sözcükler incelenecektir.
The cultural, linguistic, literary and traditional exchange can be seen very normal in communitiesthat live close or in continuous contact with each other. It is a known fact that the Turks lived in various geographic areas for centuries and had neighbourhood relationships with various communities. As a result, they had religious, political, commercial, social exchanges with others. Hence, the presence of foreign words in the Turkish language and Turkish words in other languages occurred through those historical relationships. After the Turks adopted Islam and lived in the same geographic area with Arabs and Persians, the Turkish language got exposed to gradual incursion of Arabic and Persian words. In this article, we will research the Arabic and Persian loanwords in the Turkish part of the study named Hilyatu’l-Insān ve Ḥalbatu’l-Lisān (Ibni Muhanna Lugati) written in the second half of the thirteenth century.
Alan : Filoloji
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|