Amaç: Yoğun bakım ünitesine ilk kabulde kötü prognoz riskine sahip COVID-19 hastalarını belirlemenin çeşitli tanısal zorlukları vardır. Karaciğer tarafından sentezlenen akut faz proteinlerinin konsantrasyonu inflamasyon ve enfeksiyonu takiben serumda artar veya azalır. Bu çalışmada, kritik COVID-19 hastalarında akut faz proteinlerinin prediktif değerini belirleme ve yoğun bakım ünitesinde mortalite riskini öngörmede inflamatuar belirteçlerin etkinliğini değerlendirme amaçlanmaktadır. Gereç ve Yöntem: Retrospektif olarak tasarlanan bu çalışma yoğun bakım ünitesinde tedavi gören kritik COVID-19 hastalarında yapıldı. Çalışmaya yoğun bakım ünitesine kabulün ilk 24 saatinde ARDS ve/veya çoklu organ disfonksiyonu olan 123 hasta dahil edildi. Yoğun bakım ünitesindeki 28 günün sonunda sağ kalan (n=54) ve ölen (n=69) hasta grupları veya invaziv mekanik ventilasyon (n=83) uygulanan ve uygulanmayan (n =40) hasta grupları oluşturuldu. Gruplar arasında akut faz proteinleri olan serum amiloid A, C-reaktif protein, albümin ve prealbüminin yoğun bakım ünitesine kabulün ilk 24 saat içerisindeki değerleri karşılaştırıldı. Bulgular: Albümin ve prealbümin düzeyleri ölen (sırasıyla p=0.011, p<0.001) ve mekanik ventilasyon uygulanan (sırasıyla p=0.010, p=0.006) hastalarda anlamlı olarak azaldı. Mekanik ventilasyonlu hastalarda serum amiloid A düzeyleri anlamlı olarak arttı (p=0.022). Sonuç: Yoğun bakım ünitesine kabul sırasında düşük prealbümin ve albümin seviyeleri ve yüksek serum amiloid A seviyeleri, hastalık şiddeti ve mortalitenin prognostik bir belirteci olarak kullanılabilir.
Purpose: There are various diagnostic difficulties in identifying COVID-19 patients with a risk of poor prognosis at first reception to the intensive care unit. The concentration of acute phase proteins synthesized by the liver increases or decreases in the serum after inflammation and infection. This study aims to determine the predictive value of acute phase proteins in critical COVID-19 patients and evaluate the effectiveness of inflammatory indicators in predicing the risk of mortality in the intensive care unit. Tool and Method: This retrospective study was done in critical COVID-19 patients who were treated in the intensive care unit. The study included 123 patients with ARDS and/or multiple organ dysfunction in the first 24 hours of admission to the intensive care unit. At the end of the 28 days in the intensive care unit, surviving (n = 54) and dead (n = 69) patients groups or invasive mechanical ventilation (n = 83) and non-applicated (n = 40) patients groups were formed. The values of serum amyloid A, C-reactive protein, albumin and prealbumin, which are acute phase proteins, were compared within the first 24 hours of reception to the intensive maintenance unit. Results: The levels of album and prealbum have significantly decreased in patients who died (respectively p=0.011, p<0.001) and mechanical ventilation (respectively p=0.010, p=0.006). In patients with mechanical ventilation, serum amyloid A levels increased significantly (p=0.022). Result: Low levels of prealbumin and albumin and high levels of serum amyloid A during reception to the intensive care unit can be used as a prognostic indicator of disease severity and mortality.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|