Atıf Sayısı
1
Görüntüleme
48
İndirme
14
Ataerkillik toplumun tüm kurumlarına ve sosyal ilişki ağlarına sinerek kadınların aleyhinde işleyen bir toplumsal cinsiyet rejimidir. Bu rejimin dayanakları, cinsiyet hiyerarşisinde erkekleri kadınlardan daha üst düzeylerde tutan geleneksel normlar ve değerlerdir. Her gelenekselliğin bu duruma yönelik bir fonksiyonu olduğu kabulünden ziyade eril tahakkümü sağlayan gelenekselliklere takılmak gerekir. Erkeklerin bu hegomonik durumunu besleyen ve toplumda yerleşik olan normlar ile değerler, gizli güç kaynaklarıolarak işlerlik gösterebildiği gibi aleni biçimde de taraftar toplayabilmektedir. Her koşulda ise cinsiyetler arasında haklara dayalıayrımcılıkların oluştuğu ve eşitsiz toplumsal yaşam koşullarında kadın ve erkeklerin kutuplaştırıldığıaşikardır. Ataerkil toplum yapısının içerdiği bu cinsiyete dayalıayrımcılığın çatışmacıdoğasıgereği, toplumda kadın ile erkek zıtlıklara ve eşitsizliklere dayalıetkileşim örüntüsünde vücut bulur ve bu durum toplumda hakim kılınan toplumsal cinsiyet algısıile sosyo-kültürel olarak devam eder. Bu doğrultuda gençliğin cinsiyet algısı, cinsiyet ayrımcılığısorununun çok boyutlu bir şekilde anlaşılabilmesi ve çözümlenebilmesi, geleceğe dair planlamaların yapılabilmesi için gerekli bir vizyon aracıdır. Buna göre araştırmanın kavramsal modelinin ve yönteminin dayanağıolan toplumsal cinsiyetçilik çalışmalarının önemli kuramlarından Çelişik Duygulu Cinsiyetçilik Kuramıaçıklanarak bu kurama dayanarak geliştirilen ölçek tanıtılacaktır. Erkeklerin, özünde cinsiyet ayrımcılığınıbarındıran kadınlara dair hislerinin ve düşüncelerinin çelişkili yapısıhem kuramsal hem de nicel verilerle değerlendirilecektir. Çalışmada toplumsal cinsiyet ayrımcılığınıÇelişik Duygulu Cinsiyetçilik Ölçeği’nin ÇDCÖ alt boyutlarıolan düşmanca ve korumacıcinsiyetçilik algısıtemelinde açıklamak ve gençliğin geleneksel-modern karşıtlığında cinsiyete dair benimsediği değerleri, savunduğu fikirleri ve bu doğrultudaki davranışve eylemlerini değerlendirmek amaçlanmıştır. Bu amaçla, Selçuk Üniversitesi’nde öğrenim gören gençlerin katılımlarıyla bir alan araştırmasıgerçekleştirilerek, ulaşılan bulgulara çalışmada yer verilmiştir. Gençlerin kadın ve erkek arasındaki güç hiyerarşisine ilişkin algıları; cinsel, ekonomik ve mesleki ayrımcılığa işaret eden ifadeler ile kadın-erkek ilişkilerine dair bağlılık, koruyuculuk, minnettarlık, üstünlük gibi sosyo-psikolojik vurgular içeren ifadelerin yer aldığıÇDCÖ’nin uygulama sonuçlarıile ortaya konulmuştur. Gerçekleştirilen faktör analizinin sonuçları, bu yönde yapılan önceki çalışmaların tespitleri ile harmanlanarak değerlendirilmiştir.
Paternity is a social gender regime that acts against women by mourning all the institutions of society and social relations networks. The foundations of this regime are the traditional norms and values that keep men at higher levels than women in the gender hierarchy. Instead of acknowledging that every tradition has a function toward this situation, it is necessary to adhere to the traditions that provide eril stretch. The norms and values that feed this hegemonic state of men and that are established in society, as they can work through secret power sources, can also gather supporters in an area. In all circumstances, gender rights-based differences arise and women and men are polarized in inequal conditions of social life. This gender-based structure of the patriarchal society finds the body in the example of the gender-based conflict, the gender-based conflict, the gender-based conflict, the gender-based conflict, the gender-based conflict, the gender-based conflict, the gender-based conflict, the gender-based conflict, the gender-based conflict, the gender-based conflict, the gender-based conflict, the gender-based conflict, the gender-based conflict, the gender-based conflict, and the gender-based conflict. In this regard, the gender perception of youth, the multidimensional understanding and resolution of the issue of gender discrimination, is a necessary vision tool for planning for the future. According to this, the important theories of social sexism studies based on the conceptual model and method of the research will be presented by the scale developed based on this theory by explaining the contradictory emotional sexism. The contradictory structure of men’s feelings and thoughts about women who in essence discriminate against gender will be assessed by both theoretical and quantitative data. The aim of the study is to explain the social gender discrimination on the basis of the hostile and protective perception of the under-dimensions of the Discriminatory Emotional Sexuality Scale and to evaluate the values that youth adopts on gender in the traditional-modern contrast, the ideas it defends and the behavior and actions in this direction. For this purpose, a field research was carried out with the participation of young people studying at Selçuk University, and the findings achieved were included in the study. The perceptions of the youth about the power hierarchy between women and men have been revealed in the results of the implementation of the CEDO, where the expressions indicating sexual, economic and professional discrimination and the expressions containing social and psychological emphasis on the relationship between women and men, such as commitment, protection, gratitude, superiority. The results of the conducted factor analysis have been evaluated by combining with the detections of previous studies in this direction.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
