Antik Yunan ve Roma düşünce sistemlerinin kendilerinden sonra gelen düşünce sistemleri üzerinde pek çok etkisi olmuştur. Öyleki günümüzdeki pek çok kavramın tanımında ve analizinde bu dönemlerin izlerini görmek mümkündür. Güvenlik kavramı da sadece bunlardan birisidir. Güvenlik kavramı, tarihsel olarak Antik Yunan'da asfalia'dan Roma döneminde securitas'a oradan da uluslararası alanda security'e evrilmiş ve sonunda da modern devletin önemli sacayaklarından biri olarak günümüze kadar gelmiştir. Antik Yunan düşüncesinin asfaliasını şekillendiren ve bu kavramı köklü değişimlere maruz bırakan etmenlerin başında ise o dönem yaşanan savaşlar gelmektedir. Roma döneminde güvenliğin karşılığı olarak kullanılan securitas kavramı ise Roma'nın nüfuzunu ve gücünü simgelemekteydi. Bu yönüyle kavram, Roma'nın hâkimiyetinde yaşayanlar için korkudan, endişeden uzak bir hayata sahip olmayı içermekteydi. Ancak rönesans ve reform hareketleriyle başlayan süreçte Avrupa yeni bir döneme geçmiştir. Bu süreçte dini, siyasi, ekonomik ve entelektüel alanlardaki değişimler Orta Çağ güvenlik algısını da yıkmıştır. İnsanoğlu ortaya çıkan yeni modern dönemde inanan modelden düşünen modele geçiş yapmıştır. Bu yüzden insan aklıyla her sorunun üstesinden gelebileceğine inanmıştır. Yeni düzenin hakimi olan modern devlet ve onun güvenlik algısı ise uluslararası ilişkileri şekillendirmeye başlamıştır. Dolayısıyla insanlığın antik, feodal, modern, postmodern ve küresel dönem şeklinde kategorize edilen tarihsel süreç boyunca konjonktürel olarak şekil verdiği bir güvenlik algısı var olagelmiştir. Bu algı zaman zaman çeşitli tehditlerle yüzleşmiş ve kırılmalara uğramıştır. Bu nedenle, tıpkı 11 Eylül 2001 saldırıları ve Aralık 2019 Çin kaynaklı coronavirüs pandemisinde olduğu gibi, güvenlik algısında sıklıkla köklü paradigmal ve konsept değişiklikleri yaşanmaktadır. Bu çalışmanın amacı da Antik Yunan'dan başlayan ve günümüze kadar gelen uzun tarihi yolculuğu boyunca çeşitli isimlerle kavramsal bir çerçeve çizilen güvenlik kavramını tanımlamaktır. Çalışma boyunca asfalia, securitas, ulusal güvenlik, iç güvenlik ve uluslararası güvenlik kavramlarının etimolojik ve kavramsal tanımları, belirlenen çerçevede yaşadığı değişim ve dönüşümün temelleri üzerinde durulmaktadır.
Antik Yunan ve Roma düşünce sistemlerinin kendilerinden sonra gelen düşünce sistemleri üzerinde pek çok etkisi olmuştur. Öyleki günümüzdeki pek çok kavramın tanımında ve analizinde bu dönemlerin izlerini görmek mümkündür. Güvenlik kavramı da sadece bunlardan birisidir. Güvenlik kavramı, tarihsel olarak Antik Yunan'da asfalia'dan Roma döneminde securitas'a oradan da uluslararası alanda security'e evrilmiş ve sonunda da modern devletin önemli sacayaklarından biri olarak günümüze kadar gelmiştir. Antik Yunan düşüncesinin asfaliasını şekillendiren ve bu kavramı köklü değişimlere maruz bırakan etmenlerin başında ise o dönem yaşanan savaşlar gelmektedir. Roma döneminde güvenliğin karşılığı olarak kullanılan securitas kavramı ise Roma'nın nüfuzunu ve gücünü simgelemekteydi. Bu yönüyle kavram, Roma'nın hâkimiyetinde yaşayanlar için korkudan, endişeden uzak bir hayata sahip olmayı içermekteydi. Ancak rönesans ve reform hareketleriyle başlayan süreçte Avrupa yeni bir döneme geçmiştir. Bu süreçte dini, siyasi, ekonomik ve entelektüel alanlardaki değişimler Orta Çağ güvenlik algısını da yıkmıştır. İnsanoğlu ortaya çıkan yeni modern dönemde inanan modelden düşünen modele geçiş yapmıştır. Bu yüzden insan aklıyla her sorunun üstesinden gelebileceğine inanmıştır. Yeni düzenin hakimi olan modern devlet ve onun güvenlik algısı ise uluslararası ilişkileri şekillendirmeye başlamıştır. Dolayısıyla insanlığın antik, feodal, modern, postmodern ve küresel dönem şeklinde kategorize edilen tarihsel süreç boyunca konjonktürel olarak şekil verdiği bir güvenlik algısı var olagelmiştir. Bu algı zaman zaman çeşitli tehditlerle yüzleşmiş ve kırılmalara uğramıştır. Bu nedenle, tıpkı 11 Eylül 2001 saldırıları ve Aralık 2019 Çin kaynaklı coronavirüs pandemisinde olduğu gibi, güvenlik algısında sıklıkla köklü paradigmal ve konsept değişiklikleri yaşanmaktadır. Bu çalışmanın amacı da Antik Yunan'dan başlayan ve günümüze kadar gelen uzun tarihi yolculuğu boyunca çeşitli isimlerle kavramsal bir çerçeve çizilen güvenlik kavramını tanımlamaktır. Çalışma boyunca asfalia, securitas, ulusal güvenlik, iç güvenlik ve uluslararası güvenlik kavramlarının etimolojik ve kavramsal tanımları, belirlenen çerçevede yaşadığı değişim ve dönüşümün temelleri üzerinde durulmaktadır.
Ancient Greek and Roman thought systems had many influences on the thought systems that came after them. In the definition and analysis of many such concepts today, it is possible to see the traces of these periods. The concept of safety is just one of them. The concept of security has historically evolved from asphalia in ancient Greece to securitas in the Roman era, from there to security in the international sphere, and has eventually come to the present day as one of the important elements of the modern state. At the beginning of the factors that shaped the asphaly of the ancient Greek thought and made this concept exposed to radical changes, the wars that occur in that period come. The concept of securitas used in the Roman era as a reward for security was a symbol of the influence and power of Rome. In this regard, the concept included to have a life away from fear and anxiety for those living under the rule of Rome. But in the course of the Renaissance and reform movements, Europe has passed into a new era. In this process, changes in religious, political, economic and intellectual fields have also destroyed the medieval sense of security. The human being emerged in the new modern era from the thought model to the thought model. He believed that man can overcome any problem. The modern state, the judge of the new order, and its sense of security, have begun to shape international relations. Therefore, there is a sense of security that humanity has formed conjuncturally throughout the historical process, categorized in the form of an ancient, feudal, modern, postmodern and global period. This perception has occasionally faced various threats and broken down. Therefore, just like the attacks of 11 September 2001 and the coronavirus pandemic of December 2019 from China, security perceptions often experience root paradigm and conceptual changes. The aim of this study is also to define the concept of security, which was drawn into a conceptual framework with various names throughout its long historical journey from ancient Greece and to the present day. During the study, the ethymological and conceptual definitions of asphalia, securitas, national security, domestic security and international security are focused on the foundations of change and transformation in the defined framework.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|