Olayları kısa, özlü olarak anlatan, okunmaları kolay, akıcı, kaleme alanların bilgi, görgü ve uğraşısına göre bilgiler aktaran Selimnâmeler tarihi bilgileri aktarmaları yanında yazıldıkları dönemin edebî, sosyal, ahlakî, dinî yönlerini yansıtan devrin aynalarıdır. Zira bir milletin dili, dini, sosyo-ekonomik yapısı, devlet idaresi ve estetik anlayışı içlerine serpiştirilmiştir. Bunlardan biri de mesnevi tarzında Azeri Türkçesi ile yazan Şükrî-i Bitlisî’ye aittir. Şükrî-i Bitlisî de söz konusu manzum eserinde Klasik şairlerin vazgeçemedikleri birçok unsurdan yararlanmış ancak aynı zamanda yaşadığı yüzyılın, XVI. yüzyılın sosyal gerçekliği çerçevesinde bir eser ortaya koymuştur. İran şiirinden Anadolu’ya geçen ilk olarak Mevlâna’nın eserlerinde kendine yer bulan, sonraki yüzyıllarda ise Klasik şiirimize iyiden iyiye yerleşen laleyi özellikle XVI. yüzyıl şairlerinin çok kullandıkları bir gerçektir. Renginden dolayı sevgilinin yanağına, dudağına teşbih edilen bu çiçek, birçok anlam ilişkileri içinde düşünülmüş renk ve şekil itibariyle çok çeşitli çağrışımlarla çeşitli unsurlara benzetilmiş, divan şairlerinin vazgeçemedikleri bir malzeme halini almıştır. Makalemizde Şükrî-i Bitlisî, Selimnâmesinde lalenin Klasik Türk edebiyatındaki anlam çerçevesi içinde estetik bir unsur olarak kullanılıp kullanılmadığı incelenecek, onun hangi referanslara dayanarak laleyi Osmanlı-Safevi mücadelesinin sembolik unsuru olarak ele alıp nasıl işlediği üzerinde durulacaktır.
The story is short, concrete, easy to read, fluid, and information transmitted according to the knowledge, view and effort of the painting fields, and the historic information transmitted alongside the literary, social, moral, and religious aspects of the time they are written. The language of a nation, the religious, socio-economic structure, the state administration and the aesthetic understanding of a nation are immersed in them. One of them belongs to the Turkish-Azerbaijan-Azerbaijan-Azerbaijan-Azerbaijan-Azerbaijan-Azerbaijan-Azerbaijan-Azerbaijan-Azerbaijan. Thanks to Bitlisî, in this manuscript, the classical poets have taken advantage of many elements that they can’t give up, but also the 16th century in which they lived. It is a century of social reality. From the Iranian poetry to Anadolu first found itself in the works of Mevlâna, and in the subsequent centuries the laley of our Classical poetry, especially the XVI. It is a fact that the poets of the century use a lot. This flower, promoted to the arm of his lover, to his mouth because of its color, has become a material that the divan poets can’t give up, compared to various elements with a variety of calls in terms of the color and shape thought in many meaning relationships. In our article, Shükrî-i Bitlisî, will be examined whether the lalenin is used as an aesthetic element within the meaning framework of the Classical Turkish literature, based on which references the lalenin will be treated as a symbolic element of the Ottoman-Safevi struggle and will be focused on how it works.
Alan : Eğitim Bilimleri; Fen Bilimleri ve Matematik; Filoloji; Sağlık Bilimleri; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|