Fransız İhtilali ile başta Avrupa olmak üzere tüm dünyayı etkisi altına alan demokratikleşme düşüncesinin Osmanlı devlet ve toplumunu da etkilememesi düşünülemezdi. Osmanlı devlet adamı ve aydını tanıdığı ve Avrupa’nın ilerlemesinin sebebi olduğunu düşündüğü demokrasi kurum ve kavramlarını Osmanlı Devleti’nin kurtuluşu için bir araç olarak kullanmaya çalışmıştır. Ancak demokrasi Osmanlı Devleti için daima bir mücadele sahası olmuş ve özellikle egemenliğin kaynağının ilahî mi yoksa beşerî mi olduğu noktasında düğümlenmiştir. Bu çalışmada Osmanlı Devleti’nde yaklaşık bir asır boyu verilen demokrasi mücadelesi ve nihayet Kanun-ı Esasi ile gelinen nokta, dönemin şartları göz önünde bulundurularak değerlendirilmektedir.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|