Latîfî, meşhur tezkiresinin girişinde vilâyet-i Rûm’da daha önce kimsenin yapmadığı bir işi yapmakla, yeni bir inşâ üslûbu icat etmekle övünür. Bu inşâ üslûbu ise Necâtî üslûbunun nesre uyarlamasıdır. Bu üslûbun en belirgin vasıflarından biri olan mesel kullanımına vurgu yapan Latîfî, kendisinin de Türkçede var olan meselleri latifeler ve bilgilerle yoğurarak sanatlı ama anlaşılır bir tarz oluşturduğunu iddia eder. Bu doğrultuda kaleme aldığı üç eseri de iddiasının dayanağı olarak sunar. Dört mevsimde yaşanan değişimleri konu edinen Fusûl-i Erba‘a işte o eserlerden biridir. Bu makale, metni neşredildiği hâlde şimdiye kadar Latîfî’nin iddiaları çerçevesinde değerlendirilmemiş, hem muhtevasına hem de üslûbuna dair detaylı bir inceleme yapılmamış olan bu eserle ilgili söz konusu eksikliği gidermek amacıyla yazılmıştır. Öncelikle eserin türü, nüshaları, yazılış yeri, tarihi ve sebebi hakkında bilgiler ve bazı çıkarımlar paylaşılmıştır. Eserin muhteva incelemesinde sosyal hayata bakan yönüne odaklanılmıştır. Üslûp değerlendirmesi ise Latîfî’nin Fusûl-i Erba‘a’nın girişinde iyi bir nesrin nasıl olması gerektiğine, dolayısıyla kendi nesrinde nelere dikkat ettiğine dair verdiği ipuçlarından hareketle yapılmıştır. Buna göre şiir, seci ve mesel kullanımı şeklinde üç alt başlıkta incelenen son bölümde bir yandan Latîfî’nin bu unsurları nasıl kullandığı belirlenirken bir yandan da genel hatlarıyla değinilen Necâtî üslûbunu -özellikle mesel kullanımında- nesre nasıl ve ne kadar uyarlayabildiği sorgulanmıştır.
Alan : Filoloji
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|