Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 66
 İndirme 8
EDEBİ ŞİDDET: ROMAN VE ŞİDDET İLİŞKİSİ ÜZERİNE TEORİK BİR DEĞERLENDİRME
2020
Dergi:  
Social Mentality and Researcher Thinkers Journal
Yazar:  
Özet:

Şiddet; geçmişten günümüze her toplumda görülen tarihsel, sosyo-kültürel, ekonomik, psikolojik, felsefi, hatta hukuksal boyutları olan bir olgudur. Her bir disiplinin şiddet tanımı farklı olsa da ‘şiddetin bir güçten doğduğu’ ve ‘yıkıcı’ etkilerinin bulunduğu fikri üzerinde buluşulur. Ortak görüşlere göre toplumda şiddet fiziksel, duygusal/psikolojik, ekonomik, cinsel ve ya sözlü yollardan açığa çıkmaktadır. Temelde bireysel çatışmaları işleyen bir tür olan roman, ne toplumdan ne de zamandan bütünüyle bağımsız değildir. Roman, başlangıcından günümüze tarihsel ve sosyo-kültürel olgulardan beslenmektedir. Bu bağlamda şiddet, roman türü içinde doğrudan veya dolaylı olarak anlatılagelen fakat her dönemde işlenen bir izlektir. Bu çalışmada öncelikli amacımız Türk romanının şiddet olgusuyla kesiştiği noktaları tespit etmektir. Ağır Roman, İşkenceci, Berlin’in Nar Çiçeği, Bağışla Onları, Sudaki İz, Bir Gün Tek Başına, Nuke Türkiye, Alçaktan Uçan Güvercin, Karanlığın Günü gibi 1980 sonrası yazılmış romanlarda ev ve yuva alanları, hapishaneler, üniversiteler, hastaneler fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddetin yaşandığı mekânlar olarak anlatılır. İkinci olarak edebiyatın, şiddet olgusuna hangi durumda ve nasıl aracılık ettiği tartışılacaktır. Romanda aile içi şiddet, toplumsal şiddet, bireysel şiddet, cinsel şiddet, sözlü şiddet, duygusal şiddet ve ya fiziksel şiddet bağlamında irdelenen şiddet izleği, dönemin sosyal ve siyasal gündemine bağlı olarak bazı metaforların ardına gizlenerek işlenmiştir. O halde günlük yaşamda hiçbir şiddet öğesi içermeyen bazı çağrışımların yazarın vermek istediği mesaja göre şiddetin sembolü haline geldiğini görmekteyiz. Yeni Yalan Zamanlar’ın (İnci Aral) ilk kitabında yeşil, toplumu yozlaşmaya ittiği iddia edilen İslami ideolojinin sembolü olarak işlenir. Yanı sıra metaforik (mecazi, imgesel) çağrışımlar yalnızca tek bir görsele bağlı kalmayıp romanın bütününe yayıldığında artık eserin başlı başına kendisi şiddet alegorisi haline gelmektedir. Engereğin Gözü’nde Zülfü Livaneli’nin amacı şiddeti tartışmak değil şiddet alegorisi yapmaktır. Tarihi olaylara ve kişilere atıf yapılarak kurgulanan roman yazarın politik görüşlerini tarihi gerçeklik gibi sunan bir propaganda aracı haline dönüşmüştür.

Anahtar Kelimeler:

Theory of the Relationship: Theory of the Relationship: The Relationship: The Relationship: The Relationship: The Relationship
2020
Yazar:  
Özet:

Violence is a phenomenon of historical, socio-cultural, economic, psychological, philosophical, and even legal dimensions seen in every society from the past to the present. Although the definition of violence in each discipline is different, it is gathered on the idea that "violence is born of a power" and that there are "destroying" effects. According to common opinions, violence in society is revealed by physical, emotional/psychological, economic, sexual or verbal means. A novel, which is a kind of one-person conflict, is not entirely independent of society or time. From the beginning to the present day, the novel feeds historical and socio-cultural events. In this context, violence is a trace that is described directly or indirectly within the type of novel, but processed in every period. Our primary purpose in this study is to identify the points where the Turkish novel is intertwined with the fact of violence. Heavy Novels, Tortured, Berlin's Nar Flower, Forgive Them, Trace in the Water, One Day Alone, Nuke Turkey, The Flying Dwarf, Darkness Day, in the 1980s written novels are described as home and home areas, prisons, universities, hospitals as places where physical, sexual and psychological violence occurs. Secondly, it will be discussed in what situation and how literature mediates the fact of violence. The novel follows violence in the context of domestic violence, social violence, individual violence, sexual violence, oral violence, emotional violence, or physical violence, depending on the social and political agenda of the period, hidden behind some metaphors. So we see that some calls that do not contain any element of violence in everyday life have become a symbol of violence according to the message the author wants to give. In the first book of the New Lies Epochs (Inci Aral), the green is treated as a symbol of Islamic ideology, which is claimed to have brought society to corruption. In addition, the metaphoric calls are not connected to a single vision, and when they are spread throughout the novel, the work itself becomes an allegory of violence. In the eye of the obstacle, Zülfü Livaneli's goal is to argue violence, not to make allegories of violence. Based on historical events and persons, the novel has become a propaganda tool that presents the political opinions of the writer as historical reality.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler






Social Mentality and Researcher Thinkers Journal

Alan :   Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 1.471
Atıf : 368
2023 Impact/Etki : 0.042
Social Mentality and Researcher Thinkers Journal