Amaç: Bu çalışmada üriner sistem ultrasonografisi ile saptanan böbrek anomalisi bulunan çocukların klinik ve demografik özelliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Metot: Hastanemizde ultrasonografi ile üriner sistem anomalisi saptanan ve bir yıllık izleminde ileri incelemeler yapılmış olan çocukların tıbbi kayıtları retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Çalışmaya yaşları 0-17 yaş arasında, 179’u (%55.1) erkek toplam 325 hasta alındı. En sık gözlenen üriner sistem anomalisi 103 (%31.7) hastada saptanan üretero-pelvik darlık idi. Diğer tespit edilen anomaliler hastaların 82’sinde (%25.2) vezikoüreteral reflü, 33’ünde (%10.2) renal hipoplazi, 30’unda (%9.2) çift toplayıcı sistem, 18’inde (%5.5) posterior üretral valv, 14’ünde (%4.3) üretero-vezikal darlık, 13’ünde (%4.0) renal agenezi, 13’ünde (%4.0) ektopik böbrek, 11’inde (%3.4) at nalı böbrek ve 8’inde (%2.5) multikistik displastik böbrek olarak belirlendi. Beş hastada böbrek yetmezliği ve 10 hastada hipertansiyon mevcuttu. Sonuç: Üriner sistem anomalisi saptanan çocukların gelişebilecek komplikasyonların belirlenmesi, renal hasarın saptanması ve eşlik eden ek anormalliklerin değerlendirilmesi açısından yakından izlemleri gerekmektedir.
Background: The aim of this study was to evaluate the clinical and demographic characteristics of children with renal anomaly detected by urinary system ultrasonography. Methods: The medical records of children with urinary system anomalies detected by ultrasonography in our hospital and who underwent further investigations in one year follow-up were examined retrospectively. Results: A total of 325 patients were included in the study, the ages of between 0-17 years, 179 (55.1%) of them males. The most common urinary system anomaly was uretero-pelvic junction obstruction in 103 (31.7%) patients. Other detected anomalies were vesicoureteral reflux in 82 (25.2%) patients, renal hypoplasia in 33 (10.2%), double collecting system in 30 (9.2%), posterior urethral valve in 18 (5.5%), in 14 ( 4.3%) uretero-vesical junction obstruction, 13 (4.0%) renal agenesis, 13 (4.0%) ectopic kidney, 11 (3.4%) horseshoe kidney, and 8 (2.5%) as multicystic dysplastic kidney determined. Five patients had renal failure and 10 patients had hypertension. Conclusion: It is necessary to follow up closely to determine the complications that may occur in children with urinary tract anomalies, to detect renal damage and to evaluate the additional abnormalities. Keywords: Child, Urinary tract anomaly, Renal damage, Vesicoureteral reflux.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|