II. Dünya Savaşı sonrasının en ciddi mülteci krizi AB'nin doğu sınırlarında yer alan Türkiye'nin hemen güneyinde yaşanmakta ve kriz her geçen gün daha baş edilemez bir hâl alarak ekonomik olduğu kadar insani sorunlara da sebebiyet vermektedir. Buna karşın AB ülkeleri, mültecileri topraklarına sokmadan mümkün olduğu oranda az maliyetle sınırlarının uzağında tutmak yönünde bir politika takip etmektedirler. Bu bağlamda AB tarafından Türkiye'ye biçilen rol mültecilerin depo ülkesi olmayı kabul etmesi ve AB bölgesini hedefleyen düzensiz geçişleri engelleyerek özellikle Suriyeli mültecileri AB topraklarından uzak tutmasıdır. Türkiye ile AB arasında 2013 yılı sonunda imzalanan Geri Kabul Anlaşması, 2017 yılında Türkiye'ye kendi sınırlarından AB bölgesine geçen Türk ya da üçüncü ülke vatandaşı bireylerin geri alınması yükümlülüğünü getirecektir. Türkiye, cumhuriyetin kuruluşundan itibaren gerçekleştirdiği gelişme, liberal idare sistemi ve son yıllardaki kalkınma hamlesiyle göç veren değil göç alan bir geçiş ülkesidir. Türkiye üzerinden yasadışı yollarla AB bölgesine geçen mültecilerin sayısı her yıl artmaktadır ve bu ülke yasadışı/düzensiz göçmen akımında en faal güzergâhlardan bir tanesidir.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|