Postentübasyon/posttrakeostomi trakeal stenozlarda 8 yıllık tecrübemiz Giriş: Travmaya bağlı trakeal stenozun en sık nedeni postentübasyon/postrtakeostomi trakeal stenozlardır. Trakeobronşiyal patolojilerin tespitinde ve tedavisinde bronkoskopi altın standarttır. Trakeal stenoz tedavisinde pek çok seçenek olup, trakeal stenozlu hastalarımızın tedavi opsiyonlarını ve takiplerini tartışmak istedik. Materyal ve Metod: 2009-2018 yılları arasında trakeal stenoz nedeniyle bize refere edilmiş hastalarımız çalışma için değerlendirildi. Hastaların tüm demografik verileri, stenozun lokalizasyonu, uzunluğu, derecesi, tedavi teknikleri, postoperatif komplikasyonlar ve sürvileri kaydedilmişti. Bulgular: Toplam 110 hasta çalışmaya alındı. Ortalama yaş 53.7 ± 16.7 (16-98 yıl) idi. Yüz on hastanın 54 (%49.1)'ü kadındı. En sık rastlanan darlık tipi, kompleks tipte trakeal stenozdu (%74.5). Hastaların hepsine mekanik dilatasyon uygulanmıştı. Yirmi iki (%20) hastanın darlık alanı makasla kesilmişti. Kırk dokuz (%44.5) hastaya trakeal stent yerleştirilmişti. Takiplerde 110 hastanın 36 (%32.7)'sına göğüs cerrahisince trakeal rezeksiyon uygulandı. Cerrahi geçiren 36 hastanın 6 (%16.7)'sı takiplerde yaşamını kaybetti (1 hasta cerrahi sırasında kaybedildi). On yedi (%47.2) hasta cerrahi sonrası tamamen iyileşti. On üç (%36.1) hastada cerrahi sonrası restenoz gelişti. Sonuç: Trakeal stenoz sıklıkla entübasyon ya da trakeostomi sonrası ortaya çıkan bir durumdur ve çeşitli tedavide modaliteleri vardır. Kontrendike olmadığı durumlarda, cerrahi tedavi, uygun olgularda daha etkili kabul edilmektedir. Cerrahinin kontrendike olduğu durumlarda endoskopik girişimler cerrahiye alternatif olarak önerilebilir. Girişimsel işlemler sonrası hastalar komplikasyon ve restenoz gelişebileceğinden takip edilmelidir.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|