Sinema, gündelik hayatımızda önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle kapitalist sistemin işleyişine göre şekil alan sinema endüstrisi, büyük sermaye kollarının denetimi altındadır. Sinema, çoğunlukla kar amacı güden bir sanat dalı olmanın yanı sıra, kitleler üzerinde ideolojik olarak yönlendirici bir işleve de sahiptir. Toplum içerisinde genel/tüzel kişiler tarafından oluşturulmuş ve oluşturulmaya devam eden ideolojiler ve bu ideolojilerin bir parçası olarak gelişen toplumsal kültür ve siyasal sistem içinde dışlanan ya da bir başka deyişle, ötekileştirilenler, kabul görmemenin verdiği mutsuzluk, aşağılanmışlık, ezilmişlik hissi ve bunun yarattığı bunalımla yaşamına devam etmeye çalışmaktadır. Çalışma kapsamında ele alacağımız Todd Phillips’in yönettiği Joker (2019) filminde anti kahramanın toplumsal olaylar, bireyin toplumla ilişkileri neticesinde yalnızlaştırılması, günlük hayattan soyutlanması, aşağılanması ve genel olarak toplumda kabul görmemesi nedeniyle yalnızlaşarak suça nasıl itildiği anlatılmaktadır. Söz konusu şiddet kavramı hem gündelik yaşantımızda hem de sinemada önemli bir yer tutmaktadır. Çalışmada önce şiddet kavramına genel bir bakış sonrasında sinemada şiddetin kullanılmasının filmin mizansen öğeleri üzerinden açımlaması yapılmaktadır. Filmde yer alan bu öğelerin öyküleme, görüntüleme, aydınlatma, müzik, oyuncu, kurgu, sanat yönetimi ile Joker filmi bağlamında çözümlemeci ruhbilimsel açıdan değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Cinema plays an important role in our daily life. The film industry, which is shaped in particular according to the functioning of the capitalist system, is under the control of the large capital arms. In addition to being a mostly profit-driven art branch, cinema also has an ideological leadership on the crowds. The ideologies created and continued to be formed within society by general/formal persons, and those who are excluded or otherwise self-sufficient within the social culture and political system that develop as part of these ideologies, try to continue to live with the unacceptable unhappiness, humiliation, the feeling of oppression and the disorder that it creates. The Joker (2019) film, directed by Todd Phillips, describes how the anti-hero is committed by being solitary because of social events, the isolation of the individual as a result of relationships with society, the exclusion from daily life, the humiliation and the unacceptance in society in general. The concept of violence holds an important place both in our daily life and in the cinema. In the study first a general look at the concept of violence after the use of violence in the cinema is made through the film's mizansen elements. The objective of these elements in the film is to be evaluated from an analyzing psychological point of view in the context of storytelling, visualization, illumination, music, actor, fiction, art management and Joker film.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|