Azerbaycan, coğrafi konumu ve sahip olduğu doğal zenginlikleri ile her zaman Rusya’nın dikkatini çekmiştir. XIX. yüzyılın başlarında Çarlık Rusya tarafından işgal edilen Azerbaycan, 28 Mayıs 1918 M.E.Resulzade liderliğinde bağımsızlığını ilan etmiş fakat 27 Nisan 1920 yılında tekrar Bolşevik Rusya tarafından işgal edilmiştir. 1991 yılına kadar süren bu işgal Azerbaycan Türkleri üzerinde büyük yıkıma neden olmuştur. Azerbaycan’a tamamen hâkim olmak isteyen Sovyet Rusya, çıkarlarına hizmet eden nesiller yetiştirmeyi, halkı İslam ve Türk kültüründen koparıp Sovyet kültür potası içerisinde eritmeyi hedeflemiştir. Bu çerçevede sosyal ve kültürel alanlarda izlenilen politikalarla Azerbaycan halkı kendi kimliklerinden kopartılmak istenmiştir. Bu çerçevede halkın inanç özgürlüğü kısıtlanmış, 1938’e kadar kimliğinde “Türk” yazan halkın nüfus cüzdanına “Azerbaycanlı” yazmak zorunlu hale getirilmiş Azerbaycan Türkçesi yok sayılarak alfabe değişikliğine gidilmiş, Rusçanın eğitim dili olarak zorunlu hale getirilmesiyle halkın anadili unutturulmak istenmiştir. Rusya’nın asimilasyon politikası toplumun temeli olan aile içi ilişkiler, halkın giyim kuşamı, sanat alanında da kendisini göstermiş, tar, kemençe, zurna, balaban gibi müzik aletlerinin çalınması dahi yasaklanmıştır. Azerbaycan halkında güvensizlik ve nefret duyguları uyandıran bu müdahaleci politikaların halk isyanlarına yol açmaması için Sovyet rejimi tüm bu politikaları “reform” adı altında uygulamıştır. Bu çalışmanın konusu olan Sovyet Rusya’nın Azerbaycan’da milli ve manevi alanda yaptığı sömürge faaliyetleri çalışılırken; eğitimden dil, kültür, aile yaşantısı gibi sosyal alanlar da dâhil olmak üzere tüm alanlarda Sovyet Rusya tarafından Azerbaycan Türklerine uygulanan asimilasyon politikaları arşiv vesikaları ve konu ile ilgili bilimsel çalışmalar incelenerek hazırlanmıştır.
with its geographic location and natural wealth, the russian language has always attracted the attention of the russian federation in the beginning of the century, the azerbaycan, which was occupied by the russian state 28 may 1918, declared independence in the leadership of the grandfather, but in april 27, 1920, the foundations of this occupational society have been occupied by the national identity of the russian people who want to be completely hâkim to the people who have served the russian interests of the sovyet, as well as the culture of the people who have been denied in the culture of the culture of the society
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|