Arap dilinin temel hedefleri kendine özgü farklı sınıflarına rağmen çoğunlukla harflerin manaları üzerine mebni olması tüm azmi ve gayreti harflerden müteşekkil olan cümleleri öğrenmeye yönlendirmiştir. Cümleleri oluşturan ise hiç şüphesiz kelimelerdir. Kelimeler, önlerine gelen ve “hurûf-u meâni” mana harfleri diye adlandırılan edatların cümleye kattığı anlamlarla tam ve kesin yargı içeren manayı okuyucuya aktarırlar. Belâgat ve fesâhetiyle kelâmların en yücesi olan Kur’an-ı Kerim’de “hurûf-u meânî” olarak adlandırılan edatlarla başlayan âyetler, farklı surelerde ve farklı anlamlarla zengin bir şekilde yer almaktadır. Meânî harflerinden biri de لَيْسَ “Leyse” edatıdır. Söz konusu edat, çeşitliliği ve farklı anlamlarıyla birçok gramer eserinde nahiv âlimlerinin ittifak ve ihtilaflarına mazhar olmuştur. Bu çalışmamızda söz konusu edatın Arap dilindeki farklı anlamları, çeşitleri, harf veya isim olup olmadığı hakkındaki ihtilaflar, başında geldiği kelimelere kattığı anlamlar, başka edatlarla kullanılıp kullanılmadığı gibi durumlar ele alınacaktır. Bununla beraber mezkûr edatın Kur’an’daki farklı kullanımları; kaç defa hangi surede ve âyette geçtiği, başında olduğu âyetlerde nasıl kullanıldığı, cümleye yansıttığı faklı anlamlar çerçevesinde edatın geçtiği âyetlerin meâli ve geçtiği sure isimleri maddeler halinde zikredilecektir.
The main objectives of the Arabic language, despite its own unique different classes, most of the literal significance has led to the learning of the phrases that are grateful of the letters. Those who make words are
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|