Yurtiçi tasarruflar yatırımları, dolayısıyla büyümeyi, finanse ederler. Bilhassa gelişmekte olan ülkelerde tasarruflar ile yatırım ve büyüme arasında pozitif bir ilişki mevcuttur. Türkiye’de yurtiçi tasarrufların düşük seyretmesi ise yatırımların yabancı kaynak finansmanına olan bağımlılığını artırmış, bu da dış cari işlemler açığını büyüterek büyümenin sürdürülebilirliğini tehlikeye atmıştır. Bu soruna çözüm adına alınan önlemlerden biri de 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Kanun ile düzenlenen bireysel emeklilik sistemidir. Ancak geçen sürenin varolan sistemin yurtiçi tasarruflar üzerinde yeterince etkin olmadığını göstermesi nedeniyle bireysel emeklilik sisteminde yeni düzenlemelerin yapılmasını gerektirmiştir. Bireysel emeklilik sistemine bir takım değişiklikler getiren 6327 sayılı Kanun da bu ihtiyaçtan doğmuştur. 6327 sayılı Kanun öncesi temel olarak vergi avantajı ile teşvik edilen bireysel emeklilik sistemi, 6327 sayılı Kanun ile devlet katkısı ile teşvik edilen bir sisteme dönüştürülmüştür. Bireysel emeklilik sistemine teşvik aracının değişmesi vergi kanunlarında da bir takım değişikliklerin yapılmasına neden olmuştur.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|