Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 100
 İndirme 14
“Vesikalı Yârim”den “Monna Rosa”ya Geleneğin “Diriliş”i
2020
Dergi:  
Turkish Studies Language and Literature
Yazar:  
Özet:

Türk edebiyatında kadının şiire yansıması her dönemde dinî, siyasi, toplumsal, kültürel vb. kuvvetlerin etkisiyle farklılaşmıştır. İslamiyet’ten önce toplumsal hayatın içinde tasvir edilen kadın, İslamiyet’le birlikte yaşanan medeniyet ve kültür değişiminden etkilenmiş; divan şiirinde toplumdan uzaklaşmış; mahremiyet kazanmıştır. Güzelliği gerçek hayatta olmayan özelliklerle soyutlaştırılarak; sembollerle, mazmunlarla ifade edilmiştir. Böylece kolektif bir sevgiliye dönüştürülen kadın tasavvufi düşünceye eklemlenmiştir. Buna karşın Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatının ilk evresi Tanzimat’ın ikinci döneminde kadın duyguları, düşünceleri, istekleriyle sosyal bir varlık olarak somutlaştırılmıştır. Tanzimat’tan Cumhuriyet’e kadar devam eden süreçte kadın “saçı, dudağı, beli” vb. fiziksel özellikleriyle somut, cezbedici bir şekilde şiirlerde kendini gösterse de kutsanmış bir imge olmasından taviz vermemiştir. Kutsanmışlık, Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri’nde Ahmet Muhip Dıranas’ın “Fahriye Abla” şiirinde kadının açık bir şekilde cinselliğinin öncelenmesi ve erotik çağrışımlara (“ak pak gerdan”, “kısa etek”, “buğdaysı ten”, “açık saçık şarkılar”, “bileklerinin erkeklerin içini gıcıklaması”) yer vermesiyle sarsılır. Şiirin muhtevasında ve dilindeki bu değişim aynı zamanda o dönem için toplumsal değişimin edebî alana yansımasını simgeler. Kadının Türk şiirindeki sarsılan bu geleneksel, yüceltilmiş hâli Garip şiiriyle (Orhan Veli Kanık’nin “Vesikalı Yârim”, “İstanbul’u Dinliyorum”, “Aşk Resmi Geçidi”, “Şoförün Karısı” vb.) son bulur. Artık “gelenek yerlere serilmiş” kadın yani sevgili “takıp takıştıran” cinselliği ön plana çıkarılmış bir şiir kişisine dönüştürülmüştür. Garip’e bir tepki şiiri olan İkinci Yeni bu imgeyi devam ettirse de Orhan Veli Kanık’ın şiir anlayışına karşı çıkan Sezai Karakoç modern bir Leyla ile Mecnun denemesi olan “Monna Rosa”yla başlayan süreçle, kadına, sevgiliye; divan şiirindeki mazmunlara getirdiği yorumlarla gelenekteki değerini tekrar kazandırmıştır.

Anahtar Kelimeler:

From “Vesical Age” to “Monna Rosa” to “Return of Tradition”
2020
Yazar:  
Özet:

In Turkish literature, the woman’s poetry reflections in every period are religious, political, social, cultural, etc. Difference with the influence of the forces. The woman, which was depicted in the social life before Islam, was influenced by the civilization and cultural change that lived with Islam; in the divan poetry, she was removed from society; she gained privacy. The beauty is expressed by the characteristics of the real life; it is expressed by the symbols, by the mazmunes. Thus, a female tasavvufi that was converted into a collective lover was added to the thought. Nevertheless, the first stage of Turkish literature developed under the influence of the West, in the second period of Tanzimat, the female emotions, thoughts, desires were materialized as a social being. From Tanzimat to the Republic, the process continues with the women’s “heads, lips, bears” etc. His physical characteristics showed himself in poems in a concrete, attractive way, but he did not agree to be a blessed image. The sacredness is shattered by the poem of Ahmet Muhip Diranas in the Turkish Poetry of the Republic Period "Fahriye Sister" in the poem of the woman's sexuality is clearly predicted and the erotic calls are placed in ("ak pak gerdan", "short etek", "buğdaysı koin", "open foolish songs", "thinking his arms into the men"). This change in the poetry and language also symbolizes the reflection of social change in the literary sphere for that period. This traditional, glorified state of the woman's Turkish poetry is shrinked with the Strange Poetry (Orhan Veli Kanık's "Vesikalı Yârim", "I Listen to Istanbul", "Love's Official Passage", "The Wife of the Driver" etc.) He finds the end. Now the "traditional place" woman, that is, the beloved "successful" sexuality has become a poetry person that has been put in front. The second new, which is a reaction to the strange poem, continues this image, but Sezai Karakoç, who is opposed to the poem understanding of Orhan Veli Kanık, is a modern poem. Leyla and Mecnun With the process that began with "Monna Rosa", she regained her traditional value to her wife, her lover, with her comments to the poems in the divan poetry.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler




Turkish Studies Language and Literature

Alan :   Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 748
Atıf : 282
2023 Impact/Etki : 0.088
Turkish Studies Language and Literature